Buradasınız
İşçi Haklarına Saldırı Yasaları Referandum Sonrasına Bırakıldı
Partili Cumhurbaşkanlığı adı altında başkanlık sistemini Meclisten geçiren AKP hükümeti, daha önce gündeme getirdiği işçi haklarına saldırı yasalarını referandum sonrasına erteledi. Kıdem tazminatı, kamu çalışanlarını ilgilendiren 657 sayılı kanuna ilişkin değişiklik ve taşeron işçilere kadro yerine “özel sözleşmeli personel” statüsü verilmesi ile ilgili yasalar bu kapsamda Nisan ayı sonrasına bırakıldı. İşçiler ve kamu çalışanları için ciddi hak kayıplarına neden olacak bu düzenlemeler, işçilerden de sendikalardan da tepki çekiyor. “Evet” oylarında azalma olmasını engellemek isteyen AKP, işçilerin temel haklarına dönük ciddi saldırıları rafta bekletiyor, referandum sonrasında işçi ve emekçileri zor günler bekliyor.
Kıdem tazminatının fona devredilmesi
AKP’nin kıdem tazminatına yönelik gündeme getirdiği değişiklik, tazminatın bir fona devredilmesini, miktarının ise her 1 yıllık çalışmaya karşılık 1 aylık brüt maaştan 15 günlük maaşa düşürülmesini içeriyor. Sendikaların önemli bir bölümü bu düzenlemeye karşı çıkıyorlar. Patronların uzun zamandır hayata geçmesini bekledikleri uygulama; işçilerin, işçi örgütlerinin ve sendikaların verdiği tepkiler üzerine bir süreliğine rafa kaldırılsa da her fırsatta tekrar gündeme getirilmişti. Tepki çeken tasarı, başkanlık anayasasının oylanacağı referandum gündeme gelince rafa kaldırıldı. “Evet” için çalışma yürüten AKP, işçilerin açıkça “hayır” dediği bir düzenlemeyi en azından referanduma dek gündeme getirmeyecek. Böylece geçici olarak bu tasarıyı gündemden düşüren hükümet, gerçekte kime hizmet ettiğini işçilerden gizlemeyi hedefliyor.
Taşerona kadro yerine “özel sözleşmeli personel”
1 Kasım seçimlerinden önce AKP, kamuda taşeronluğu kaldırma sözü vermişti. Ama verilen sözler üzerine 2016 Mart ayında gündeme gelen düzenleme taşeronu ortadan kaldırmaktan çok uzak ve kamu çalışanlarının hak kayıplarına neden olacak bir düzenlemeydi. Buna göre, sadece kamuda çalışan işçiler için “özel sözleşmeli personel” olarak 3 yıl için geçerli olacak sözleşme hazırlanacak. Kamuda 700 binin üzerinde taşeron işçi olduğu biliniyor. Düzenlemenin, kamuda çalışan bütün taşeron işçilere yönelik değil, 12 aylık sözleşmeyle ve tam zamanlı çalışan işçilere yönelik olacağı belirtilmişti. Hükümet ve medya, “yüz binlerce işçiye kadro müjdesi” diyerek söz konusu düzenlemeyi duyurmuştu. Ancak kısıtlılığına rağmen taşeron işçilerin çok küçük bir bölümünün faydalanabileceği, üstelik kadroda çalışanların yerinin de bu şekilde doldurulacağı ve kadrolu işçiliğin tümden mezara gömüleceği anlaşılınca, işçiler büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar. Umutların bir türlü gelmeyecek bir başka bahara kalacağı anlaşıldı. Çerçevesi netleştirilmemiş olan bu düzenlemeyle kamuda çalışan taşeron işçi, önce sınava tâbi tutulacak. Sınavı kazanamaması halinde, kaç yıllık olursa olsun mevcut işini ve haklarını yitirecek. Bu hak kayıplarının farkında olan muhalif sendikalar basın açıklamalarıyla tepkilerini dile getirmiş, bu “özel sözleşmeli personel”in toplu sözleşme ve grev hakkına sahip olamayacağına dikkat çekmişlerdi. Sonuç olarak bu düzenleme de hemen uygulamaya sokulmamış soğumaya bırakılmıştı.
657’ye tabi kamu çalışanlarının iş güvenceleri ellerinden alınıyor
Kamuda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na bağlı olarak çalışan emekçilerin, sahip olduğu haklar ve kolayca işten atılmalarını engelleyen iş güvencesi, AKP hükümetinin hedefinde olan konulardan biriydi. Her ne kadar OHAL ile birlikte çok sayıda kamu çalışanının hakları askıya alınmış, görevden geçici veya kalıcı uzaklaştırmalarla kanun fiilen delinmiş olsa da, AKP kalıcı bir düzenlemeyle bu hakları tümden kaldırmak istiyor. Hükümetin bahanesi de hazır: İşçilerle memurlar eşit haklara sahip olmalılar! Cingözlüğün böylesi! Hükümet, kamu çalışanlarının haklarını çok aşağı düzeylere çekerek daha kötü durumda olan işçilerin haklarıyla eşitlemek istiyor. Tepki göreceği anlaşıldığı için bu düzenleme de soğumaya bırakıldı. Saldırı için daha uygun bir zaman kollanıyor.
Referandum beklenmeden yapılacak düzenlemeler
Referandumda destek toplamak için kullanılacak düzenlemeler içinse referandum beklenmeyecek. Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, emeklilere 300-450 lira promosyon ödemelerinin referandumdan 1 ay önce, Martta gerçekleştirileceğini açıkladı. Referandumdan önce hayata geçirilecek diğer düzenlemeler şöyle: Çocuk bakan büyükannelere destek uygulaması, belirlenen pilot illerde başlatılacak. 210 bin kamu işçisini kapsayan toplu iş sözleşmeleri çerçeve sözleşmesinin de imzalanması bekleniyor.
***
İşçilerin haklarını korumaları ve geliştirebilmeleri, örgütlülüklerine ve mücadelelerine bağlıdır. Örgütsüz işçinin gözünü patron da, hükümet de kolayca boyar. İş cinayetlerinin artması, iş güvencesini ortadan kaldıran taşeron çalışmanın temel çalışma biçimi haline gelmesi, kölelik bürolarının resmileştirilmesi işçi sınıfının yeterince örgütlü olmamasından dolayı gerçekleşti. İşçiler geçmişte nice mücadelelerle elde ettiler haklarını. Kaybettiklerini kazanmanın ve daha da ilerletmenin yolu da örgütlü mücadeleden geçiyor.
Grev Oylaması
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...