Buradasınız
İşçi Kadınlar Başka, Patron Kadınlar Başka
İşçi sınıfının ve patronlar sınıfının hiçbir şeyi ortak olmadığı gibi, bu iki sınıfın kadınlarının da sorunları ortak değildir. Kadınıyla erkeğiyle patronlar sınıfı, işçileri nasıl sömüreceklerini ve kârlarına nasıl kâr katacaklarını hesaplayıp planlar üretirken, işçiler geçim sıkıntısı, ağır çalışma koşulları ve işsizlikle boğuşuyorlar. İşçi sınıfının kadınları bu sorunlar karşısında daha güçsüz kalıyor ve daha çok eziliyorlar.
Patronlar sınıfının kadınları her fırsat bulduklarında lüks kıyafetleri, sağlıklı, bakımlı halleri ve kendilerine güvenleriyle çıkıp orada burada kadınların haklarından bahsediyorlar. Onlar para ve güç sahibi oldukları için iş dünyasındaki rekabette erkeklerle eşit fırsatlara sahip olmaktan, daha çok kadının politikaya atılmasından dem vuruyorlar. Ancak işçi sınıfının kadınlarının yaşadıkları sorunları zerre kadar umursamıyorlar.
Patron kadınlar işyerlerinde pek çok kişiyi çalıştırıyorlar. Kendileri işe gitmese de şirketlerinde, fabrikalarında işler tıkır tıkır yürüyor. Ama işçi kadınlar işe gitmediklerinde ücretleri kesiliyor, işten atılmakla tehdit ediliyorlar. Patron kadınların çocuklarına bakan, evlerini temizleyen, yemeklerini yapan işçiler var. Oysa işçi sınıfının kadınları hem evde hem de işte hızlı bir tempoyla çalışmak zorundalar. Ev işlerine ve çocuk bakımına da zaman ayırmak zorunda olan kadınlar, ya çalışamıyorlar ya da eve iş alıyorlar. Çalıştıkları zamansa genellikle kısa süreli ya da yarı zamanlı işler yapmak zorunda kalıyorlar. Bu tür çalışmaların sonucunda ise düşük ücretlere boyun eğiyorlar. Emeklilik hakkı zaten yok. Tam zamanlı çalışan kadın işçiler ise işyerlerinde tam zamanlı çalışan erkek işçilere göre daha az ücret alıyorlar.
Patronlar, doğum izni kullandıkları için kadın işçi çalıştırmayı tercih etmiyor. Birçok işyerinde bebeği olan kadınlara süt izni, kreş hakkı verilmiyor. Çalışma koşullarının ağırlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle kadınlar çok genç yaşlarında kas, kemik ve eklem hastalıklarına yakalanıyorlar. Bu acıları evlerinde ya da çalışmak zorunda oldukları için işyerinde çekmeye devam ediyorlar. Eşleri iş kazası geçiren kadınlar, hem evin ekonomik yükünü hem de çalışamaz hale gelen eşlerinin bakımını aynı anda üstlenmek zorundalar. Bu nedenle de bu koşullarda çalışmak da yaşamak da kadın için eziyet oluyor.
Patronlar sınıfının kadınları “çocuğumu hangi kolejde okutsam, hangi modacıya gitsem, akşam yemeğini hangi restoranda yesem, tatile hangi ülkeye gitsem” diye düşünür. İşçi sınıfının kadınları “işe giderken çocuğu kime bıraksam, nasıl yapsam da mutfağa ayırdığım parayı ay sonuna kadar yetirsem, çocuğun okul masrafı için kaç saat daha mesai yapsam” diye düşünür. Bu farklılık doğumdan ölüme kadar sürer. İşçi sınıfının kadınları ya gençlik yıllarında çalışmaya başlayıp körpecik bedenlerini sermayenin hizmetine sunar ya da evlendirilir; geçim sıkıntısının, işyerinde horlanan kocanın bunun acısını gelip evde kadından çıkarmasının, çoğu kez art arda gelen çocukların sorumluluğu altında ezilir.
Emine Erdoğan’dan Ümit Boyner’e, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’den Güler Sabancı’ya kadar patronlar sınıfının kadınları özgürce konuşuyor ve kendi meselelerini gündemde tutuyorlar. İşçi kadınlar ise hem kadın hem de işçi olmaktan kaynaklanan sorunlarına, işyerlerinde yaşadıkları haksızlıklara, gördükleri şiddete karşı çıktıklarında aşağılanıyor, şiddete maruz kalıyorlar.
İşçi sınıfının kadınlarının yaşamlarındaki sorunları çözebilmeleri için yapabilecekleri tek şey kadınıyla erkeğiyle patronlar sınıfına karşı mücadele etmektir. Bu da ancak erkek ve kadın işçilerle yan yana, omuz omuza verilecek mücadeleyle gerçekleşecektir. UİD-DER’li kadınlar tüm kadınları omuz omuza, kardeşçe verilen bu mücadeleye, onurla yürünen bu yolda birlikte olmaya çağırıyor.
Rüzgarlarım Konuşuyor
İş Kazaları Kaderimiz Değildir
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...