Buradasınız
İşçi Sınıfı Basını İle Güçlüdür!
Kardeşler, son dönemde işçi basını üzerindeki baskılar iyice artırıldı. İşçi sınıfının çıkarlarını savunan, toplumsal kurtuluş yolunda mücadele veren ve kapitalist sömürü düzenine muhalif olan işçi basını patronlar sınıfının devleti tarafından susturulmaya çalışılıyor. İşçi basınının susturulmasına tepkisiz kalmamak ve sahip çıkmak tüm işçi kardeşlerimizin sorumluluğudur.
Dünyada ve Türkiye’de meydana gelen çeşitli türden olayları anlatmak üzere renklisi, siyah beyazı, resimlisi ile çeşitli türden günlük, haftalık ve aylık gazeteler, bültenler çıkar. Onca çeşitliliğe rağmen tüm bu gazeteleri özünde iki temel sınıfa ayırabiliriz. Adları ne olursa olsun, sayıları ne kadar çok olursa olsun bir grup gazete daima patronlar sınıfının çıkarlarını, gazete bayilerinde pek bulunmayan bir diğer grup gazete ise işçi sınıfının çıkarlarını savunur.
Sermaye sınıfının sahip olduğu gazeteler, patronların çıkarlarını ifade eder. Elbette patronlar çıkarttıkları gazetelerde kendi çıkarlarını tüm toplumun çıkarlarıymış gibi yansıtırlar. Borsada hangi şirket kazanmış, işçi eylemleri nasıl bastırılmış, firmalar nasıl reklâm yapmış gibi haberler bu gazetelerden hiç eksik olmaz.
İşçi basını ise sermaye basınının aksine bir çizgide yayın politikası izler. Dünyaya işçi sınıfının çıkarları açısından bakar. İşçilerin içinde bulunduğu durumu anlatır. Meydana gelen olayları işçi sınıfının çıkarlarına göre yansıtır. İşçi basını, dünyada ve Türkiye’de meydana gelen işçi hareketlerini, sendikal ve siyasal mücadeleleri, iş kazaları gibi haberleri yazar ve yorumlar. İşçi basını işçilerin gerçekleri öğrenmesini sağlar.
Tüm toplumu ilgilendiren haberler, patron gazetelerinde farklı işçi gazetelerinde farklı bakış açısıyla ele alınır. Örneğin kriz haberleri patron gazeteleri ile işçi gazetelerinde tamamen başka biçimlerde anlatılır. Patron gazeteleri işçilere fedakârlık yapmalarını, alış-verişe çıkmalarını, işsizliğe, zamlara sessizce katlanmalarını öğütler. İşçi gazeteleri ise işçilerin taleplerini sıralayarak krizin faturasının patronlara ödettirilmesini vurgular, ortak örgütlenme ve mücadele çağrısı yapar. O nedenle patronların çıkarlarını savunan devlet de, işçi basını üzerinde türlü baskılar uygular. Devlet sansür, baskı, para cezaları ile işçi gazetelerinin çıkmasına engel olmaya çalışır. İşte son dönemde artan baskıların ve kapatmaların nedeni de budur.
Kardeşler, şu an elinizde tuttuğunuz İşçi Dayanışması da işçi sınıfı basınının bir parçasıdır. İşçi Dayanışması sayfalarında işçi sınıfının yaşadığı sorunları ve çözüm yollarını işliyor. Bültenimizde işyerlerinden siz işçi kardeşlerimizin yazıp gönderdiği mektuplar da yer alıyor. Fabrikada yaşadığımız herhangi bir sorunu patron gazetelerinde okumamız adeta imkânsızdır. Bizler sesimizi duyurmak için mektuplarımızı işçi basınına yollamalıyız. İşçi basını hile ve yalana başvurmadan tüm sadeliği ile bize gerçekleri anlatıyor. Bu nedenle tüm işçilerin İşçi Dayanışması bültenini daha çok sahiplenmesi gerekiyor. Tarihten de biliyoruz ki mücadeleye atılan işçi kardeşlerimizin en çok ihtiyaç duyduğu araçların başında işçi basını gelmiştir. Yayınlanan her gazete, bülten ve kitap işçilerin gözü, kulağı olmuş ve onların ortak aklını ifade etmiştir. Daha çok işçinin sınıfımıza ait gerçekleri bilmesi, yaşadığı olayların gerçek nedenlerini öğrenmesi için, İşçi Dayanışması’na sahip çıkmalı, okumalı ve okutturmalıyız.
46. Yılında Kavel Destanı
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...