Buradasınız
İşçiler İşten Çıkınca Nereye Gitmeli?
Ümraniye’den bir işçi
Mekanik bakım ve elektrik sektöründe çalışan bir işçiyim. Yakın zamanda askerden geldim ve 3 aydır da trafo üreten bir fabrikada çalışıyorum. Fabrikada mesaimi bitirdiğimde UİD-DER Sarıgazi şubesine uğrarım. Hemen her cumartesi olduğu gibi bu cumartesi de UİD-DER’e uğradım. Kapıdan içeri girdiğimde hemen herkes elinde bir işle çalışıyordu. Pazar günü yapılacak etkinlik için artık son hazırlıklar yapılıyordu. Tam bu anda mesleğimle alakalı bir işin üstüne denk gelmiş oldum. Hemen gönüllü olarak işi yapmak istediğimi, bir katkı sunmak istediğimi söyledim. UİD-DER’i tanıdığım ilk günden beri kendime güvenim artmıştı. Ayrıca burada yani UİD-DER’de yapılan işler insana ayrı bir mutluluk veriyor. Bir süre sonra işimizi bitirdik.
Sonra sobanın etrafında ısınırken masanın üstünde İşçi Dayanışması bültenini fark ettim. Şubat sayısında “Hastasıyım Bu Sağlık Sisteminin” adlı yazıya gözüm ilişti. Bir halka oluşmuştu, bu yazıyı sesli bir şekilde baştan sona kadar okudum. Bu yazı vesilesiyle hastanelerde başımıza gelenlerle ilgili sohbet ettik. Bu sohbet sırasında bir UİD-DER’li “peki neden işçiler bu sisteme, bu ezilmişliğe ses çıkarmıyor sizce?” diye sordu. Ben bu soruyu kısaca şöyle cevapladım: “İlk olarak işçilerin çoğunluğu bastırılmışlıkla yaşıyor, ikinci olarak işimden olurum korkusu yaşıyor ve son olarak bu şatlardan daha iyi iş bulacağını sanmıyor insanların çoğunluğu. Aslında ben de çocukluğumdan beri haksızlıklara boyun eğmek istemiyordum, fakat tek başıma ne yapabilirim ki diye düşünüyordum. Ta ki bir UİD-DER’li ile tanışıp bizzat UİD-DER’e gidip gelene kadar. UİD-DER’e gidip gelmeye başladıkça hakların verilmeyip alındığını öğrendim. Kendime olan güvenim arttı. Haklarımızı almak için birlik olmalıyız. UİD-DER’de öğrendiklerimizi işçi arkadaşlarımıza anlatmalıyız. Ben anlatıyorum ve işçi arkadaşlarımın korkularını yavaş yavaş birlikte yenmeye başlıyoruz.
Ben mesai sonrası UİD-DER’de kısaca bunları yaşadım. Hem bir iş yaptım, hem bülten okudum, hem de sohbet ettim. Daha çok işçi arkadaşım UİD-DER’e gelmeli, bu örgütlülüğe katılmalı, dostluğumuzu paylaşmalı ve mücadele etmelidir. Çünkü UİD-DER bizlerin örgütüdür.
Ekmek ve Güller
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- Elimizde Bir Fenerdir Dayanışma!
- UİD-DER’in Mutfağında Mücadele Pişiyor
- İşçi Dayanışması Dilsiz Bırakılan İşçilere Dil Oluyor
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...