Buradasınız
İşçiler Kartal’da Buluştu: Kıdem Tazminatımıza, Emeklilik Hakkımıza Sahip Çıkıyoruz!
15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi 49. yılında DİSK’in çağrısıyla yapılan “Kıdem Tazminatımıza, Emeklilik Hakkımıza Sahip Çıkıyoruz” mitingiyle anıldı. DİSK’in çağrısıyla gerçekleştirilen mitinge DİSK’e bağlı sendikaların şube yöneticileri ve üye işçiler, TTB, TMMOB, KESK İstanbul Şubeleri Platformu, UİD-DER, sosyalist çevreler, emekten yana siyasi partiler, emekli ve EYT örgütleri katıldı.
Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi önünde toplanan kortejler, taleplerini yansıtan pankartlar, dövizler, flamalar ve sloganlar eşliğinde gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından Kartal Meydanında buluştu. Yürüyüş kolunun önünde DİSK’in “Kıdem Tazminatımız Güvencemizdir Dokunma” pankartı yer aldı. İşçiler grev yasaklarını, emeklilik hakkının gasp edilmesini, zorunlu BES’i ve hükümetin diğer hak gasplarına yönelik politikalarını sloganlarla protesto etti. Taleplerini sloganlarla dile getirdi. UİD-DER’li işçiler “Hayat Pahalılığına, Kıdem Tazminatının Gaspına, Zorunlu BES’e Hayır” pankartı arkasında yürüdüler. UİD-DER kortejinde yürüyüş boyunca işçi sınıfının taleplerini yansıtan sloganlar atıldı, coşku ve disiplin dikkat çekti. Kortejden yapılan konuşmalarda 49’uncu yılında 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin bugünün işçileri için taşıdığı öneme dikkat çekildi. Açılışını 15-16 Haziran etkinliğiyle gerçekleştiren UİD-DER’in mücadelede 13 yılı geride bıraktığı ifade edildi. “Kıdem tazminatının gaspına, zorunlu BES’e, işsizlik fonunun yağmalanmasına, emekçilerin yapay temellerde kutuplaştırılmasına, demokratik hakların elimizden alınmasına, baskı rejimine hayır” dendi. Mücadeleyi yükseltme çağrısının yapıldığı UİD-DER kortejinde, saldırılara geçit verilmeyeceği vurgulandı, işçilere birlik olma çağrısı yapıldı.
Kortejlerin alanda toplanmasının ardından kürsüden yapılan konuşmalarda direnişlerine devam eden işçilerin mücadelesi selamlandı. İşten atmalara karşı Aliağa belediyesinde mücadelelerini sürdüren işçiler, Kale Kayış işçileri selamlandı. 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nde hayatını kaybeden işçiler için saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından sahne alan DİSK Korosu, işçi marşları ve mücadele türkülerini dillendirdi.
DİSK korosunun ardından konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “49 yıl önce Türkiye işçi sınıfının kendi elleriyle yarattığı mücadele örgütü DİSK’i kapatmaya çalışanlara karşı 15-16 Haziran’daki büyük işçi iradesini selamlamak için bir aradayız. Türkiye işçi sınıfının dayanışmasının, mücadelesinin ve kazanımlarının sembolü olan 15-16 Haziran direnişinde yitirdiğimiz arkadaşlarımızı anmak için bir aradayız. 49 yıl önce sendikamızı nasıl savunduysak bugün de kıdem tazminatımız ve emeklilik hakkımız başta olmak üzere haklarımızı savunmak için bir kez daha bir aradayız” dedi. Çerkezoğlu konuşmasının devamında ekonomik krizin 17 yıllık AKP iktidarının uygulamaları sonucunda daha da ağırlaştığını, işsizliğin arttığını, ücretlerin azaldığını, sofradaki ekmeğin küçüldüğünü ifade etti. Ülkeyi yönetenlerin emekçilerin geçim derdini bir kenara bırakarak seçim derdiyle uğraştığını, kendisine muhalefet edenleri baskıyla sindirmeye çalıştığını anlattı. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ekonomi programında, kıdem tazminatının fona devredilerek gasp edilmesi ve bireysel emeklilik sisteminin zorunlu hale getirilmesiyle zaten kuşa dönmüş ücretlerde yeni bir kesinti yapılmak ve tüm vergi yükünün işçilerin sırtına yüklenmek istendiğini hatırlattı. Çerkezoğlu şöyle devam etti: “Eğer kıdem tazminatı hakkımıza el uzatırsanız karşınızda 15-16 Haziran ruhuyla direnen DİSK’i bulacaksınız, DİSK’le birlikte direnen örgütsüzlüğe mahkûm ettiğiniz milyonlarca sendikasız işçiyi bulacaksınız. Yıllardır taşeron belasıyla çalıştırdığınız şimdi de kadro yalanıyla kandırmaya çalıştığınız kamu ve belediye işçilerini bulacaksınız.” Konuşmasının sonunda DİSK Başkanlar Kurulu’nun 23 Haziran seçimleri için aldığı kararı hatırlatan Çerkezoğlu, oy kullanacak tüm işçileri tercihlerini demokrasi, adalet ve emeğin hakları mücadelesini güçlendirecek biçimde yapmaya çağırdı.
DİSK genel başkanının konuşmasının ardından mitinge katılan kurumların temsilcileri kürsüye çıkarak kitleyi selamladı. Miting, Gökhan Birben’in ezgileriyle sona erdi.
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- DİSK Vergide Adalet Eylemlerini Sürdürüyor
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Harb-İş Üyesi İşçiler Ek Zam Talebiyle Eylemler Yaptı
- Dev Sağlık-İş Sendikası Ek Protokol Talebiyle Eylem Yaptı
- Kamu Emekçileri Düşük Zamma Karşı Eylemler Yaptı
- DİSK Emekli-Sen Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Petrol-İş Gebze Şubesi Genel Kurulu Gerçekleştirildi
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...