Buradasınız
İşçiler Ne Zaman Güçlü Bir Aile Olur?
Kıraç’tan bir metal işçisi
İnternette gezinirken bir an yakından bildiğim bir işyerinin videosu çıktı karşıma ve izleyince “bu kadar da olmaz” dedim. Videoda işbaşı düdüğü çalar çalmaz, işçiler büyük bir coşkuyla ve ellerinde müzik aletleriyle yöneticiler eşliğinde havalara uçuyor ve şarkılar söylüyorlar. İşçiler ellerinde “başarı”, “sevgi”, “mutluluk”, “mücadele”, “çözüm”, “güçlü aile” gibi kelimelerin yazdığı kâğıtlarla mesajlar veriyorlar.
Devam eden müzik eşliğinde, “biz güçlü bir aileyiz, başarı hepimizindir, fikirlere önem veririz, hedeflerimiz büyüktür” gibi şeyler söylüyorlar. İşçiler, makine aralarından ellerinde maket müzik aletleriyle çıkıyor, daha sonra kalabalık oluşturup sloganı andıran bir şarkı söyleyerek eller havada yürüyorlar.
Videoyu izlerken acı acı güldüm, bu işyeri bizim bildiğimiz işyeri değil miydi? Evet, ta kendisiydi. İşçileri 12 saat çift vardiya çalıştıran, gıkını çıkaranı kapı önüne koyan, sendikanın adından bile korkan işyeriydi.
Biz şunu çok iyi biliyoruz ki, bu işyeri Kıraç’ta sömürünün en çok olduğu işyerlerinden bir tanesidir. Videoda işçiler her ne kadar biz bir aileyiz dese de, gerçekte haksızlıklara sesimizi çıkardığımız zaman bizlere kapı gösteriliyor, mücadeleci işçiler sorgusuz sualsiz işten atılıyor. Güya fikirlere açık olan fabrika yönetimi, sıra hakkımızı isteme fikrine geldiği zaman o açıklık nerede kalıyor?
Madem biz güçlü bir aileysek neden sürekli patronun sermayesi büyüyor ve biz işçiler yerimizde sayıyoruz? İşçiler videoda başarı hepimizin diye haykırıyor, peki ama bu başarının kaymağını kim yiyor? Makinelerin aralarından coşkulu bir şekilde çıkıp birleşerek yürüyen işçiler, “artık biz köle olmak istemiyoruz” diye yürüdükleri zaman acaba fabrika yönetimi ne yapacak?
Başarı, mutluluk, güven ve güçlü bir aile ancak işçiler kendi hakları için mücadele ettiği zaman gerçekleşecektir. İşçi ve sendika düşmanı patronun işte o zaman uykusu kaçacak ve gerçek yüzü daha netleşecektir.
Kıraç’ta bulunan birçok fabrika, tıpkı çoğumuzun iyi bildiği bu işyeri gibi, hiçbir sosyal hakkı olmayan işçilerin kanını, canını, iliklerini sömürerek büyümekte, haktan hukuktan bahseden işçileri ise işsizliğe mahkûm etmektedir. Düşük ücretlere, uzayan iş saatlerine ve taşeronlaşmaya karşı bu işyerinin ve tüm Kıraç’ın işçileri birlik olduğumuz zaman bir aile olabiliriz.
Uzat Elini Kardeş
İşe İadede Emsal Karar
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...