Buradasınız
İşçilerden 1 Mayıs Yorumları
İMES’ten bir işçi
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın ardından UİD-DER Bostancı temsilciliğinde bir değerlendirme etkinliği gerçekleştirdik. Etkinliğin sınıf kürsüsü bölümünde işçi arkadaşlarımız 1 Mayıs’ı değerlendirdiler. Arkadaşlarımızın konuşmalarında yer alan kimi satırları sizlerle paylaşmak istiyorum.
1 Mayıs birleşik ve kitleseldi. İşçi sınıfının gücünü gördüm.
Beni 1 Mayıs’ta güvende hissettiren UİD-DER oldu.
İlk 1 Mayıs’ımdı. Kortejimizdeki ve alanın genelindeki kalabalığı görünce korkum kayboldu.
Aileme işe gidiyorum dedim, gizlice 1 Mayıs’a katıldım. Gece haberleri izleyen babam, “keşke oğlumuza izin verseydik” dedi. Oysa ben zaten 1 Mayıs’a katılmıştım.
1 Mayıs’a katılmak için komşu komşu çocuğumu bırakacak aile aradım. Döndüğümde anne ve babama da 1 Mayıs’ı anlattım. Çok mutluyum.
İlk 1 Mayıs’ımdı. Görev aldım. Kortejimiz çok heyecan vericiydi.
Kendi adıma, işçi kardeşlerim adına 1 Mayıs’ta olmaktan çok mutlu oldum. Herkesin o coşkuyu yaşayarak korkularını yenmesini istedim.
İlk defa 1 Mayıs alanından çıkarken bu kadar heyecan duydum. Apartmanlarından bizleri alkışlayanların gözlerindeki ışıltıyı gördüm.
1 Mayıs’a gelemedim. Bugün ne kaçırdığımı çok daha iyi anladım. Bir sonraki 1 Mayıs’ı iple çekiyorum.
1 Mayıs’ta, 1977 1 Mayısının disiplinini UİD-DER’le yaşadım. Çok mutluyum.
1 Mayıs’a katılmama ne yazık ki en çok işçi arkadaşlarım engel olmaya çalıştı.
Önceden fabrikadaki her şeye katlanıyordum. Oğlumla 1 Mayıs’a katılmaktan çok mutlu oldum.
1977 1 Mayısında genç bir işçiydim. ‘80 sonrasında 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak başka bir duyguydu. Ancak her şeye daha yeni başlıyoruz.
UİD-DER’le direnişte tanıştık. Direnişimizde baştan sona yanımızda oldu. 1 Mayıs’ta, UİD-DER, evden çıkıp geri dönünceye kadar yine bizimleydi.
1 Mayıs gösterdi ki işçi sınıfı dünya çapında örgütlenmelidir.
1 Mayıs’ta, burada ne işim olabilir sorusuna cevabım, sınıf bilincidir.
1 Mayıs’ta İşçi Dayanışması bültenini dağıttık. Patron medyasının bilinçlere sızmasına izin vermeyeceğiz.
Burada öğrendiklerimizi işçi sınıfına taşıyacağız.
Evet dostlar, bu 1 Mayıs işçi kardeşlerimize bunları düşündürttü. Şimdi bu heyecan, umut ve azimle mücadeleyi daha da büyütme zamanıdır.
ONLAR
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...