Buradasınız
İşçilerin Örgütlülüğü Grev Yasaklarını Delecek!
Mersin’den bir grup UİD-DER’li öğrenci
2002 tarihinden beri iktidarda olan AKP hükümetinin “ertelediği”, yani aslında yasakladığı grev sayısı Şişecam ile birlikte 12’ye, Mefar ile birlikte 13’e ulaştı. AKP iktidarı şu ana kadar lastik, cam, madencilik, metal, bankacılık ve petrokimya işkollarındaki birçok grevi yasakladı. Toplamda on binlerce işçinin grev hakkı elinden alınmış oldu.
Görünürde grev iki ay erteleniyor. Oysa işçiler iki ayın sonunda grev hakkını kullanamadan hakem heyetinin kararına tabi olmak zorunda. Yani grev ertelenmesi fiili olarak grev yasağı oluyor. Hükümet grevleri yasaklama gerekçelerini; “milli güvenliği bozucu”, “ekonomik ve finansal istikrarı bozucu”, “genel sağlığı bozucu” nitelikte olmaları şeklinde ortaya koyuyor. Son olarak Şişecam ve Mefar işçilerinin aldığı grev kararı yasaklanmış, işçilerin yasada var olan grev hakkı hiçe sayılmıştır.
Elbette “milli güvenlik” ve “istikrardan” kasıt sermayenin güvenliği ve istikrarıdır. İşçilerin güvenliği ve yaşam koşulları AKP ve temsilcisi olduğu patronlar sınıfının umurunda bile değil. Sadece 2016 yılında iş cinayetlerinde 1970 işçi hayatını kaybetti. İş güvenliği konusunda hiçbir önlem almayanlar şimdi işçilerin grevini milli güvenliği bozduğu gerekçesiyle yasaklıyorlar. Onlara göre, kıdem tazminatının fona devredilmesi, taşeronluk sisteminin yaygınlaşması, kölelik bürolarının kurulması, sigortasız ve güvencesiz çalışma “milli güvenliği” bozmazken, işçilerin grev hakkını kullanması milli güvenliği bozuyor!
Elbette bu durum işçilerde haklı bir öfkeye neden oluyor. Araba camının, kola şişesinin milli güvenlikle ne alâkası olduğunu soran Şişecam işçileri, alınan bu hukuksuz kararı tanımayacaklarını, her vardiyada bir saat iş durdurma kararı aldıklarını duyurmuşlardı. Şişecam işvereni ile görüşmeler devam ederken işçiler grev yasağı ile aslında pazarlık şanslarının ellerinden alındığını çok iyi biliyorlar.
Bin bir bedel ödeyerek elde ettiğimiz kazanımlar örgütsüzlüğümüzden yararlanılarak birer birer elimizden alınıyor. Giderek daha baskıcı olan iktidar, yaklaşan krizin faturasını biz işçilere kesmek istiyor. İşçilerin talepleri görmezden geliniyor. Bizler birlik olup haklarımıza sahip çıkmadıkça en doğal hakkımız olan grev hakkı dahi elimizden alınabilmekte. Eğer bir araya gelmezsek ve örgütlenmezsek patronlar sınıfının saldırılarına karşı hiçbir şey yapamayız. Bunu durduracak olan tek güç işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir. Bu örgütlü mücadele ise ancak birlik olmamızla mümkündür. Yani direnen Şişecam işçilerinin de dediği gibi; işçilerin birliği sermayeyi yenecek!
Elleri Var Özgürlüğün
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
- Özak Tekstil İşçileri Direnişlerini İstanbul’a Taşıdı
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...