Buradasınız
İşçinin Tek İşi Çalışmak mıdır?
Kıraç’tan işsiz bir kadın işçi
Uzun zamandır iş arıyorum. Birçok fabrikada işgünü 12 saat ve karşılığında verilen sadece asgari ücret. Bir fabrikanın önünde iş ilanı vardı. İş aradığımı söyledim. Beni insan kaynaklarına gönderdiler. Gittiğimde ilgili görevli önce şu soruları sordu: “Eski işyerinizden neden ayrıldınız? Neden bizimle çalışmak istiyorsunuz? Burayı nereden buldunuz? vs.” İçimden “bunlar benim hobilerim, canım sıkılınca işten çıkıp iş arayayım dedim. Burayı da ulaşılmaz Hint kumaşı olduğu için tercih ettim” diyesim geldi. Neyse dinlemeye devam ettim. Çalışma koşullarını anlattı. Sabah 8, akşam 5,5 olarak çalışıyoruz deyince içimden “iyi bari çalışma saatleri fena değil” diye geçirdim. Fakat “her gün 9’a kadar mesai kalıyoruz” diye devam edince durakladım. Dayanamayıp “yani 12 saat mi çalışacağım” diye sorunca, “aslında 13 saat çalışmış oluyoruz. Burada işler ağır değil kolay, burada çalışırsanız emekli olursunuz, köklü bir firma. Şimdi gençleri işe alıyoruz, bir iki gün çalışıp sonra da ‘iş ağırmış’ diye işten ayrılıyorlar” dedi. İşin olmayacağını anlayınca yetkiliye “13 saat çalışma çok değil mi? Yani dünyayla bağınızı kesin mi diyorsunuz” diye çıkıştım. O da “hayır, 13 saat çok normal, ideal bir saat. Dokuzda paydos edersiniz, dokuz buçukta eve gidip yemeğinizi yaparsınız. Evliyseniz, çoluk çocuk varsa ilgilenirsiniz” diyerek gayet normal bir şeymiş gibi anlatmaya başladı. Ben de “siz 13 saat mi çalışıyorsunuz” diye sordum. “Yok, ben 13 saat çalışmıyorum” dedi. Ben de “ondan bu kadar rahat konuşuyorsunuz” deyince, yetkili bana “o zaman size daha fazla koşulları anlatmayayım” dedi.
Kalkıp dışarı çıktım, iş aramaya devam ederken kendi kendime konuşmaya başladım, “adama bak bir de işten arta kalan zamanımızı nasıl değerlendireceğimizi anlatıyor. Resmen köle arıyorlar kendilerine. Patronlara göre işçi sadece çalışır, hem de 12-16 saat; dinlenmek, sosyal yaşam işçilerin neyine?”. Bu benim yaşadığım küçük ama can sıkan bir olay. Çünkü patronlar bizleri insan gibi görmüyorlar. Çünkü biz işçiler işsizliğe, kötü çalışma koşullarına karşı birlikte yan yana olmuyoruz. Örgütlenmezsek daha çok işsiz kalacağız, daha çok 12-16 saat çalışacağız.
Yolcu
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...