Buradasınız
İşe Giderken Bunlar Oldu!
Hadımköy’den bir işçi
Sabah güneş doğmadan yataktan fırladım. Üstümü başımı hızlıca giyindim ve servise yetişmek için kapıdan dışarı attım kendimi. Yorucu bir iş gününün ilk saatinde bile acınası bir durumdayız. Herkes aç, en önemli besin saati olan kahvaltısını yapamamış ve iş saatlerinin uzunluğundan uykusuz ve yorgun. Servise bindiğim duraktan işyerine varıncaya dek kimseden çıt çıkmıyor. Herkes yarım bıraktığı uykusunu tamamlamaya çalışıyor. Ben de aracın camından dışarıyı izliyorum.
Servis Beylikdüzü’ne geliyor. O ara gözüme bir şey ilişiyor. 11 işçinin yanarak öldüğü Marmara AVM’nin önünde uzunca kuyruklar. Önce ne olduğunu anlayamıyorum. Daha sonra AVM’nin açılışının olduğunu, reklam yapmak için ucuza elektronik eşya sattıklarını öğreniyorum. Gözlerim doluyor. İşçilerin kanı üzerine kurulan bu AVM gerçekten açılıyor. Hem de ölen işçilerin annelerinin, çocuklarının gözlerindeki yaşlar kurumadan.
Patronlara ve bu düzene lanet ederek derin düşüncelere dalıyorum. Fabrikaya vardığımı şoförün “iyi çalışmalar” deyişiyle anlıyorum. Hava soğuk, giydiğim hırkama iyice sarınarak fabrika önündeki büfeye doğru yürüyorum. İçerisi inanılmaz kalabalık. İşçiler işe aç başlamamak için uzun bir kuyruk oluşturmuş. Alışılagelmiş simit ve çay için. Ben de kuyrukta yerimi alıyorum. Nihayet içeriye girebildim. İçeride bir sürü işçi oturmuş kahvaltı yapıyor. Arada bir de açık olan televizyona bakıyorlar.
O arada benim de gözüm televizyona ilişti. Dondum kaldım. Haberlerde yine bir işçinin iş kazasında öldüğü söyleniyordu. İçimde fırtınalar esti. Kızgınlık, nefret ve tarif edemediğim birçok duygu… Bir hışımla dışarı attım kendimi. Büfeden fabrikaya nasıl geldiğimi anlayamadım bile. İşbaşına henüz yirmi dakika vardı. Buradan sigara içme alanına geçtim. Birçok kadın işçi bir masanın etrafında oturmuş konuşuyorlardı. Ben de yanlarına sokuldum. Ve dinlemeye başladım: “…zavallı kızlar dayanamadılar demek.” Ben 10 gündür raporlu olduğum için ne demek istediklerini anlayamadım. Sordum: “Abla ne oldu ki?” Yanımda oturan abla anlatmaya başladı: “Sen gittikten sonra fabrikada bayılmalar başladı. Her gün biri bayılıyor. Eee tabii bayılırlar. O kadar uzun süre hareket etmeden çalışırsak olacağı bu. Her gün birimiz bayılır.” Ardından herkes fabrikada yaşanan iş kazalarını hep bir ağızdan anlatmaya başladı. Gürültüden kimse ne konuşulduğunu anlayamıyordu. Sonra patronun kâr etmesi için işbaşı zili çaldı.
Bu anlattıklarımı ben sabah işe giderken yaşadım. Ve bu yaşadıklarım bana daha birçok iş kazasını da hatırlattı. Bir kez daha anladım ki patronların kârı için dönen bu sistemi ancak biz işçiler birleşerek durdurabiliriz. İşçiler örgütlenirse iş güvenliği önlemleri alınır. İşçi ölümleri, savaşlar, açlık ve sefalet durur. Ben UİD-DER’de örgütlü bir işçiyim. Bugün duyduklarım canımı çok yaktı. Ölümlerden kimsenin canının yanmaması için bütün işçileri hem UİD-DER çatısı altında örgütlenmeye hem de UİD-DER’in başlatacağı “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım” kampanyasına desteğe çağırıyorum.
Aslı Bozuk Deme Gel Şu İnsana
Cumhurbaşkanı’nın Maaşına Bakın!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...