Buradasınız
İşsizlik ve Taşeronlaştırma
Hadımköy’den bir metal işçisi
Kapitalist sistem her geçen gün biraz daha vahşileşirken ve sermaye düzenleri daha da otoriterleşirken, işçilere yönelik saldırılar katmerli bir biçimde artmaya devam ediyor. İş saatleri uzadıkça uzuyor, ücretler gittikçe düşüyor, sosyal haklar budandıkça budanıyor, sendikalaşmanın önüne her türlü engel konuluyor, taşeronlaştırma yaygınlaştırılıyor, istihdam büroları dediğimiz işçilerin pazarlandığı köle büroları mantar gibi çoğalıyor…
İşçilerin yaşadığı sanayi semtlerinde sayıları her gün artan taşeron işçi büroları, işsizliğin yoğun olduğu dönemlerde pazarlayacak işçi bulmakta hiç de zorluk çekmiyorlar. Günlük, haftalık belirli ücret karşılığında çeşitli sektörlere işçi pazarlıyorlar. Özellikle tekstil, gıda, temizlik sektörlerinde söz konusu olsa da, çalışma alanının her yerine girmiş olan taşeron çalışma sistemi nedeniyle ücretler daha da düşmüş durumda, sosyal haklar tamamen yok olma aşamasına gelmiş, işçilerin örgütlülüğünün önüne geçilmiş vaziyette.
Fabrikaların ve fakat işsizliğin de yoğun olduğu bir sanayi semti olan Esenyurt’ta da taşeronluk almış başını gitmiş durumda. Esenyurt’ta özel büroların dışında ESBİM (Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi) diye bir kuruluş var. Belediye bünyesinde kurulmuş olan bu kurum İŞ-KUR ile birlikte çalışıyor. İşten atılan işçi, işsizlik ödeneği almak gibi işlerini halletmek için bu kuruluşa gidiyor. Burada İŞ-KUR’un bir masası var. Ama sadece bu işe yaramıyor bu kuruluş. Haftanın her günü çeşitli işyerlerinin işçi ihtiyacını karşılamak için işveren temsilcileriyle işçilerin buluşmasını sağlıyor. Sloganları ise, “İşverenlerle işçileri buluşturuyoruz.” Esenyurt’ta işsiz hiç kimse kalmayacak diyorlar.
Buraya kayıt yaptıran herkese günlük işçi arayan işyerlerinin ilanları geliyor ve koşulları belirtiliyor. İşçi kendisine uygun olan işyerinin yine ESBİM’de yapılan mülakatına katılıyor ve işveren temsilcisiyle şartları, koşulları görüşüyor, uygun bir işyeri olduğunu düşünüyorsa gerekli evrakları yaptırıp işbaşı yapıyor. Buraya kadar her şey normal görünüyor. Öyle ya fabrika kapılarını arşınlamaktansa bu yolla da iş bulunabilir diye düşünüyor insan.
İstanbul’da başka bir ilçede böyle bir hizmetin olmadığını vurgulayan müdür, hem belediyenin bu hizmetinin ne kadar önemli olduğunu hem de açıktan olmasa da hükümetin reklamını yapmaktan geri kalmıyor. İnsanların toplu resimleri çekiliyor ve ESBİM’in facebook sayfasında yayınlanıyor.
Kapitalizm vahşileştikçe, işçi sınıfının örgütsüzlüğü devam ettikçe, işçi sınıfı haklarına sahip çıkmadıkça özel istihdam büroları artmaya, belediyeler de bu durumdan faydalanmak için istihdam büroları açmaya, sosyal hizmet adı altında işçi-emekçilerin işsizlik durumundan her türlü faydalanmaya devam edecek. Çare bizde…
Borçlu
Çok Uzaklardan Bir Dosta Mektup
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...