Buradasınız
İstanbul’da Newroz Coşkusu!
Sarıgazi’den bir işçi
20 Mart Pazar günü Kazlıçeşme’de yüz binlerce kişi Newroz’u kutlamak için alandaydı. Hani iğne atsan yere düşmez derler ya, aynen öyle bir kalabalık vardı. Kürt kadınlarının, çocuklarının yerel kıyafetleriyle rengârenk geldiği Kazlıçeşme alanında, Newroz bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı. Bu topraklarda yıllarca ezilen, inkâr edilen Kürt halkı adeta biz buradayız, dilimize, ulusal kimliğimize sahip çıkıyoruz diye haykırıyordu. Konuşmacılar barış, eşitlik ve yeni anayasada Kürt halkının haklı taleplerinin karşılanması gerektiğini vurguladılar. Çıkan sanatçılarla halaylar çekildi, türkülere eşlik edildi. Bizler de Kürt halkının haklı taleplerine destek vermek için UİD-DER olarak kortejimizle alandaydık. “Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadi!”, “Arap Halkları İsyanda, Çözüm İşçi İktidarında!” sloganlarımızı attık.
Akşam eve geldiğimde burjuva medyanın televizyon kanallarındaki haberlerde ise, bizim yaşadığımız mutlulukla ve coşkuyla alâkalı en ufak bir haber bile göremedim. Yüz binlerin on binlere küçültüldüğü, coşku yerine çıkan belki birkaç dakikalık arbedenin evirile çevrile onlarca dakika verildiği haberler vardı. Patronların ellerinde olan boyalı basının ikiyüzlülüğüne hiç şaşırmadım doğrusu. Yaşadığımız topraklarda milyonlarca Kürt emekçisi yıllardır eşit şartlarda yaşamak için mücadele veriyorlar. Devlet ise şiddetini zaman zaman arttırsa da azaltsa da sürekli baskı, inkâr ve imha politikası güttü. Arap halklarının isyanıyla ilgili Mısır için “halkın sesine kulak ver!” çağrısı yapan hükümet, sıra kendi ülkesinde bulunan Kürt halkının talebine gelince sağır, dilsiz olup ikiyüzlülüğünü yine gösteriyor bizlere.
Bir Türk işçi olarak burjuva medyanın da devletin de ikiyüzlülüğünü bir kez daha gördüm. Artık okullarda, medyada, fabrikalarımızda bizleri bölmek için aşılanan milliyetçiliği, öfkeyi bir yana bırakıp yanımızdaki Kürt kardeşimize derdinin ne olduğunu, ne istediğini samimi olarak sormamız gerekiyor. Biz Türk ve Kürt işçiler egemenlere karşı birlikte omuz omuza mücadele etmeliyiz.
Başka Bir Ulusu Ezen Ulus Özgür Olamaz!
Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek!
Merhaba
Hep Birlikte Haykırdık: Newroz Piroz Be!
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...