Buradasınız
İstikrar Devam Ediyor, Esnaf Faturasını Bile Ödeyemiyor
Esenyurt’tan bir mağaza işçisi
Ben Esenyurt’ta tekstil mağazasında çalışan bir işçiyim. Çalıştığım mağaza, yaklaşık 25 tane küçük esnafın bulunduğu bir çarşı içerisinde. Geçen sabah çarşıya geldiğimde esnafın bir telaş içinde olduğunu gördüm. Esnafın gerginliği yüzünden okunuyor, herkes birbirinden borç para istiyordu mahcup bir şekilde. Tam o sırada çalıştığım mağazanın karşısındaki dükkâna 2 tane takım elbiseli adam girdi, çıkmaları da bir oldu. Çıkarken “Bak en fazla bir saat müsaade edebiliriz. Faturanı yatır yoksa elektriğini kesmek zorunda kalacağız” dediklerini duydum. Böylelikle gerginliğin sebebini öğrenmiş oldum. İşin üzücü tarafı faturalarını ödeyemeyen esnafların ödeyeceği meblağ 100-150 lira. Elektrik firmasının kesme işlemi yapmaya gelen görevlisi “Kardeşim bu ne ya? Çarşının yarısı elektrik faturasını ödeyememiş. Demek ki kazanamıyorlar, Allah buradaki esnafın yardımcısı olsun!” diyerek dolaşıyor, mağaza sahiplerine gecikmiş faturalarını ödemeleri konusunda uyarıda bulunmaya devam ediyordu.
Haziran seçimlerinin sonuçları ile tek başına iktidar olamayan AKP-Erdoğan, şımarık çocuk edası ile “ben bu seçimi saymıyorum, bir daha seçim olacak” demiş ve Kasım ayı seçimlerine kadar da “istikrardan” bahsedip durmuştu. “Biz gelmezsek istikrar olmaz, istikrar için bize oy vermeniz gerekir” diyerek sandığa giden seçmeni resmen tehdit etmişti. Güneydoğudaki seçmeni silahla batıdaki seçmeni ise ekonomik-siyasi istikrarla korkutmuş, kimi işi, kimi aşı, kimi canı, kimi de kredi borcu için AKP’ye oy vermişti.
Çarşıdaki esnafın çoğu da AKP’nin istikrar yalanına inanmış ve tercihini istemeyerek de olsa AKP’den yana kullanmıştı. Seçimden önce de esnafın işi aslında iyi değildi ama esnaf seçimle beraber “AKP kazanırsa belirsizlik sonra erer, her şey yoluna girer” diye düşünmüştü. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Hatta Kasım seçimlerinden sonra çarşıdaki iki esnaf mağaza kapattı. Bir arkadaş İşçi Dayanışması’nda “Esenyurt’ta istikrar var” diye çok güzel bir yazı yazmış, doğru tespitler yapmıştı. Bu bölgede esnafın hali de bu kardeşler, artık 100 liralık elektrik faturasını bile ödeyemeyecek haldeler. İşçiler için istikrar nasıl devam ediyorsa küçük esnaf için de Esenyurt’ta istikrar aynı şekilde devam ediyor.
Borçlu
SCA Yıldız İşçileri Greve Çıktı
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...