Buradasınız
İşyerimizdeki Baskılara Son Verebiliriz!
Avcılar’dan bir kadın işçi
Merhaba işçi kardeşlerim. Ben 9 aydır büyük markalara ihracat yapan bir tekstil firmasında çalışıyorum. Çalışan sayısı 500 kişiden aşağı değil. İşe başladığım ilk günlerde “sonunda iyi bir yer buldum, artık burada daha uzun süre çalışabilirim” diye aklımdan geçirmiştim. Ancak ilerleyen günlerde sorunlar gözümün içine içine batmaya başladı.
Yoğun tempoyla çalışma, tuvalete ihtiyaç duyduğumuz anda gidememe, uzayıp giden yemek sıraları, her gün aynı yemekleri yemek ve yaklaşık 40 derecelerde çalışmak vs. Tüm bunlara rağmen, arada söylenerek de olsa, her yer aynı diyerek hep geçiştirmeye çalıştım. Ancak son bir aydır yaşanan haksızlıklara tahammülüm kalmadı. Önüne geleni sudan sebeplerle işten atıyorlar. Sadece benim çalıştığım bantta 6 işçi işten atıldı. Bölüm sorumlusu geliyor, laf söylüyor, bağırıyor, kendisine cevap verenlere “çık git, defol, istemiyorum seni” diyor. İşçiler de kalkıp gidiyorlar. Bizler ise her gidenin arkasından sessizce izliyoruz ve iç geçiriyoruz. Çalışma tempomuzu da her gidenin ardından biraz daha arttırıyoruz. Gidenler nasıl gidiyor, içeride ne diyorlar, paralarını alabiliyorlar mı hiç haberimiz olmuyor. En ufacık bir kendini savunmaya bile tahammül göstermeden kapının önüne koyuyorlar. Geri kalan arkadaşlarımın çaresizce sessiz kalmalarına tahammülüm kalmadı.
Soruyorum bu sessizlik neden, nerede birlik, niye sessiz kalıp izliyoruz? Cevap ise “ne yapabiliriz ki? Tepki versek aynısı bize de olacak.” Haksızlığa devam ediliyor. İnsanlar çaresiz çünkü her şey pamuk ipliğine bağlı. Bir ayağımız içerideyken, diğer ayağımız kapının önünde. İşsiz kalma korkusuyla sessizce çalışılıyor. Bu hep böyle mi olacak? Hep giden işçi mi olacak? Her şeyin bedelini gariban işçi mi ödeyecek? Asgari ücretle çalıştırdıkları yetmiyormuş gibi, bir de büyük bir baskı altında patron, müdür denen vicdansızlar tarafından sürekli gözetim altında çalışmaktayız. Bu yapılanlara tepkisiz kalmak, öfke duymamak mümkün değil. Ancak şunu da öğrendim ki, eğer birliğimiz yoksa, örgütlü değilsek tek tek işçiler olarak bir hiçiz patronların gözünde. İçimizden üzülmek yerine, mücadele etmeliyiz. Biz yalnız değiliz, işçi sınıfı olarak milyonlarız. Birbirimize güvenip birlik olduğumuzda önümüzde hiç bir patron duramaz.
ÖRGÜTLÜYSEN HERŞEYSİN ÖRGÜTSÜZSEN HİÇBİR ŞEY!
Kalk Çocuğum Kalk!
Sider İşçileri Hakları İçin Eylemde
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...