Buradasınız
Kadın İşçiler Mücadeleye!
Sancaktepe’den bir kadın matbaa işçisi
Merhaba dostlar. Ben daha önce çalıştığım işyerinde yaşadığım bir olayı anlatmak, sizlerle paylaşmak istiyorum. Bir ilaç fabrikasında üretimde çalışıyordum. İlaç firmalarında temizlik önemli ve gereklidir. Bundan dolayı her gün çıkış saatine iki saat kala, her kat dönüşümlü olarak kadın işçiler tarafından süpürülüp, silinip temizlenirdi. Bu iş kadın işçiler tarafından kabul edilmişti. Kimse itiraz etmemişti. Ama bir gün yeni bir uygulama yaptılar. Yine sırayla kadın işçilerin bütün gün bütün fabrikayı temizleyeceğini söylediler. Kadın işçiler olarak bu yeni uygulama hepimizi kızdırdı. Bu nedenle kadın işçiler olarak toplandık. Bu dayatmayı kabul etmeyeceğimizi, listeye ilk kimi yazarlarsa o kişinin temizlik yapmaya gitmemesini, birbirimize sahip çıkmamız gerektiğini konuşup ortak bir karar aldık.
Ne şanstır ki liste başında ben vardım. Temizlik yapmam gereken gün şef yanıma gelip temizliğe başlamam gerektiğini söyledi. Ben de yapamayacağımı söyledim. Tek başına bu işin çok zor olduğunu, koca fabrikayı bir günde temizlememin imkânsız olduğunu söyledim. Daha sonra ben böyle diretince müdürün beni odasına çağırdığını söyledi. Müdürün yanına gittiğimde temizlik yapmamı, yapmazsam işten atılacağımı söyledi. Ben de yapamayacağımı, bize sorulmadan böyle bir karar alınmasının doğru olmadığını, bütün kadın işçiler olarak buna karşı olduğumuzu söyledim. Beni müdürün çağırdığını duyan diğer kadın işçiler, işlerini bırakıp müdürün odasına geldiler. Onlar da bir toplantı yapmak istediklerini, bu işi kabul etmeyeceklerini söyleyerek güzel bir dayanışma örneği sergilediler. Toplantıyı yaptık, toplantının sonucunda kazanan birleşen kadın işçiler oldu. Temizliği kaldırdılar ve beni işten atamadılar. O güne kadar birbiriyle konuşmayan, birbirini sevmeyenler ortak bir sorun için bir araya gelmişlerdi. Bunun diğer bir adının sınıf dayanışması olduğunu, sınıf mücadelesini tanıyınca anladım.
Biz emekçi kadınlar mücadelede erkek işçi kardeşlerimizin de önüne geçmek zorundayız. Çünkü daha yoğun bir ezilmişlik ve saldırı altındayız. Kapitalist sistemde kadının ezilmişliğinin sınırı yoktur. Ne yazık ki bunun örneklerini her gün defalarca yaşıyoruz. Fabrikalarda, işyerlerinde zor koşullarda çalışmak zorunda bırakılmamız yetmiyormuş gibi, evde de ev işleri ve çocuk bakımı gibi işler kadınların omuzlarına bindirilen bir yük gibi. Kadınların şiddete, tacize maruz kalıp katledilmelerinin biz kadınların kaderiymiş gibi sunulmasını engellemenin ve düzenin bize biçtiği bu rolden kurtulabilmemizin tek yolu kadınıyla erkeğiyle kapitalist sisteme karşı örgütlü mücadele verebilmektir. Çünkü kapitalist sistem ortadan kaldırılmadan kadınların sorunları çözülemez.
Yaşasın 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü!
Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...