Buradasınız
Kampanyamızı Kartal’da İşçi ve Emekçilere Taşıdık
UİD-DER olarak “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” adlı kampanyamızı duyurmaya devam ediyoruz. Daha çok işçi-emekçiye ulaşabilmek için 1 Martta Kartal’daydık. Kurduğumuz stantla inşaat, metal gibi birçok sektörden işçiye ulaştık. Birçok işçi-emekçi standımıza gelerek sohbetlere katıldı, imza atarak destek verdi.
Metal sektöründen karşılaştığımız işçilerle grev kararı ve grev yasağına duydukları tepkileri konuştuk. Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlü olan bir işçi şöyle dedi: “Biz daha iyi bir ücret alabilmek, çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakabilmek için grev kararı aldık ama hükümet ‘milli güvenliği bozucu nitelikte’ olduğu bahanesiyle grevimizi tanımadı ve yasakladı. Hükümet de zaten patronlardan oluşuyor. Patronlardan işçiyi desteklemelerini hiç bekleyebilir miyiz?” Bir başka işçi ise “Bizler mücadele ederek patronlara bazı iyileştirmeler yaptırabildik. Başlattığınız kampanyayı başarıya ulaştırabilmek için UİD-DER’e destek verip daha çok mücadele etmeliyiz” dedi. Bizler de bu sorunlara karşı duyarlı olan işçi kardeşlerimize bu kampanyaya destek verme çağrısında bulunduk.
Giderek artan taşeronlaştırma yüzünden gün geçmiyor ki bir işçi kardeşimiz iş cinayetine kurban gitmesin. Bunlara karşı kuşkusuz her emekçi öfkelenmektedir. Standımıza gelen bir işçi şöyle diyordu: “Tüm işçi-emekçiler olarak grev yasaklarına, hayatımızı hiçe sayan taşeronlaştırmaya, sefalet ücretine karşı öfkeli durumdayız. Hepimiz bir an önce bir şeyler yapılması gerektiğinin farkındayız. Ama hep başkalarının öncelikle ayağa kalkmasını ve onların arkasından mücadeleye katılmayı düşünüyoruz.” Bu işçi kardeşimizin samimiyetle söyledikleri aslında pek çok işçinin durumunu ifade ediyor. İşçiler yaşadıkları sorunlar karşısında öfkeli ama herkes bir başkasından adım atmasını bekliyor. Ancak zaman artık bekleme zamanı değil. Tüm işçi kardeşlerimiz sorunlarının çözümü için elini taşın altına koymalıdır.
Standımızda ayrıca birçok işçi-emekçi kadınla kadına yönelik şiddet gibi yaşadıkları sorunlar üzerine sohbet ettik. Bir kadın işçi toplumda yaşanan şiddet olayları üzerine şunları söyledi: “Uzayan iş saatleri insanların dengesini bozuyor. İnsanlar geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalıyor, ama yine de düşük ücret alıyor. Eve geldiğinde ise borcumu nasıl öderim düşüncesi ile sabahlara kadar uyuyamıyor. Bu da insanın git gide psikolojisini bozup cinnet geçirmesine sebep oluyor.” Bir diğer kadın işçi ise sorunlarını şöyle anlattı: “Geçinemediğim için mesaiye kalıyorum mecburen. Çocuğumu varsa komşuma bırakıyorum yoksa da eve kilitlemek zorunda kalıyorum, bu durum psikolojimi bozuyor. Ağır işlerde çalıştırılıyoruz. 40 yaşından sonra iş bulmak zor. Kötü koşullara katlanmak zorunda kalıyoruz. İş veriyorlarmış gibi bir de utanmadan emeklilik yaşını 65’e çıkarıyorlar.”
UİD-DER Kadın Komitesi olarak “Eşit İşe, Eşit Ücret”, “Her İşyerine Kreş”, “Gece Vardiyası Yasaklansın”, “Kadına Şiddete, Taciz ve Tecavüzlere Son!” taleplerimizi dile getirdik. Her işçi-emekçi kadını bu talepler etrafında UİD-DER’de mücadelemizi daha da yükseltmeye çağırdık.
Ücretlerimizin düşüklüğü, taşeronlaştırmanın giderek artıyor olması, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve bunun gibi diğer sorunlarımızı ancak işçilerin birliğiyle çözebiliriz. Kampanya taleplerimizi işçiler sahipleniyor ve çalışmalarımızı takdir ediyorlar. İşçi-emekçi kardeşlerimize bulundukları her alana işyerlerine, fabrikalara taleplerimizi taşıma ve bu mücadeleye güç verme çağrısında bulunuyoruz.
Yeni Bir Dünya Kuracağız
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
Son Eklenenler
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...