Buradasınız
Kara Kaplı Deftere Bir Not Daha
İzmir’den emekli bir işçi
İZBAN işçilerinin grevi 29. gününde Erdoğan’ın imzasıyla yasaklandı. Kararda “60 gün erteleme” dense de İZBAN işçilerinin grevi aslında cumhurbaşkanı tarafından yasaklanmış oldu. İZBAN grevi işçilerin AKP iktidarları döneminde yasaklanan ilk grevi değildir. AKP’nin 16 yıllık iktidarı döneminde işçi sınıfının 15 grevi yasaklandı. Önceki yıllarda yasaklanan metal, petrokimya, cam, bankacılık ve diğer sektörlerdeki grevlerin her birine saçma bahaneler üretildiği gibi, İZBAN işçilerinin grevi için de benzeri yapıldı. Erdoğan’ın “bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı” sözleriyle birlikte, yasaklanan grev sayısı 16 oldu. Erdoğan İstanbul’da yerel seçim adaylarını açıkladığı konuşmasında “İZBAN’da grev var. Hadi buyur neden çözmüyorsunuz?” diyerek bir yandan CHP’ye vurmaya çalışırken yasakçı düşüncesini, “çözüm” anlayışını dışa vurmuş oluyordu.
İZBAN işçileri 10 Aralıkta, Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube yöneticileriyle yaptıkları toplantının ardından grev kararı almışlardı. Asgari ücret zammının açıklanmasından bir gün sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu zam tekliflerini %22’den %26’ya çıkardıklarını açıklamıştı. Ancak bu %26’lık teklif işçilerin tamamını değil, asgari ücret alan az sayıda işçiyi kapsıyordu. İşçilerin ikramiye, sürüş ve gece vardiyası için talepleri ise karşılanmıyordu. İZBAN işçilerinin sendika şube yönetimiyle yaptıkları toplantıdan da işçilerin ortak kararıyla greve devam kararı çıkmıştı. Aziz Kocaoğlu her fırsatta İZBAN grevcilerini karalamak için işçilerin çok yüksek maaşlar aldığı yönünde konuşmalar yaptı. Billboardlara İZBAN işçilerinin 5 bin lira maaş aldıkları yalanı yansıtıldı. İzmirli işçilerin, emekçilerin zihninde İZBAN işçileri karalanmaya çalışıldı. Ancak İZBAN grevinin başından beri İZBAN’ın diğer ortağı TCDD bürokratlarından hiçbiri ne ortalıkta göründü, ne de tek satır bir açıklama yaptı.
İZBAN işçileri greve çıktıkları günkü çıplak maaşlarına yüzde 28 zam talep ediyorlardı. İkramiyelerinin 85’ten kademeli olarak 112 güne çıkartılmasını istiyorlardı. Sürüş ve gece vardiyalarının toplu sözleşmelerinde yer almasını istiyorlardı. Grevin ilk gününden yasaklandığı güne kadar taleplerinin kabul edilmesi için mücadele ettiler. Demiryol-İş Sendikasının Türk-İş üst bürokrasisi demek olduğu, onun da AKP’in yan bahçesi anlamına geldiği herkesin malumu. Ancak Demiryol-İş Sendikası İzmir Şubesi İZBAN grevinde işçilerin ortak iradesi doğrultusunda davrandı. 342 işçi, aralarındaki ayrımlara takılmadan ortak talepleri için birleştiler. Birliklerini korudular. Kendilerini İzmirli işçilerle, emekçilerle karşı karşıya getirmek için yalan haberler yapan ve gerçeği yansıtmayan açıklamalarda bulunanları her fırsatta teşhir etmeye çalıştılar.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, birkaç gün önceyse “grev haktır ama bunu sadece İzmir’de yapmak, aklımıza farklı senaryolar getiriyor” diyerek, “5 bin lira maaş alıyorlar” yalanına bir de işçilerin CHP karşıtı olduğu yalanını ekledi. İZBAN grevinin yasaklanmasından bir gün önce AKP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Nihat Zeybekçi 7 Ocakta twitter hesabından yaptığı açıklamayla grevin yasaklanacağının sinyalini vermişti.
İşçiler seçimlerde farklı partilere oy verseler de, asıl önemli olan sınıf temelinde örgütlü olmaları ve sınıfın hafızasının canlı olmasıdır. Tarih göstermiştir ki, işçiler örgütlü ve dayanışma içerisinde olduklarında hiçbir yasak ve güç önlerinde duramamıştır. İşçi sınıfının geçmiş kuşakları 1970’te 15-16 Haziran direnişiyle yüz binler halinde meydanlara inerek güçlerini sermaye sınıfına ve onların hükümetlerine göstermiştir. 1991 yılında Zonguldaklı madenciler, yollara sığmayarak işçi sınıfının nasıl bir güce sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir. İşçi sınıfı durgun akan kocaman bir nehir gibidir. Ne zaman sele dönüşeceğini kimse bilemez. Ayrıca işçiler kendilerine uygulanan baskıları ve yasakları kara kaplı deftere not ediyorlar. Bu yasak, o deftere yazılmış bir not daha anlamına geliyor. Günü geldiğinde o kara kaplı defter açılır ve işçi sınıfı hesabını mutlaka sorar.
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
Bakanlıktan Gelen Tembih Mesajı!
- Patronun Grev Kırıcılığına ve Jandarma Saldırısına Rağmen Lezita Grevi Sürüyor
- Durak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Etkinliği
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Perfetti’de Baskılar da Direniş de Devam Ediyor!
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...