Buradasınız
Keskinoğlu: Sermaye Güvenli Limana, İşçi Kapı Önüne!
Manisa’nın Akhisar ilçesinde faaliyet gösteren Keskinoğlu Tavukçuluk, ülkedeki ekonomik iklim nedeniyle mali krize sürüklendiğini iddia ederek konkordato (mali açıdan zor durumda olan bir kurumla yapılan iflas anlaşması) başvurusunda bulundu. Şirket, bu süreçte küçülme gerekçesiyle 1000’in üzerinde işçiyi işten çıkararak “ekonomik iklimin” faturasını işçilere kesti. Beyaz et ve yumurta üretiminde en büyüklerden biri olan şirket Temmuz-Ağustos aylarında çıkarılan 1000’in üzerinde işçiye kıdem tazminatlarının ancak Kasım ayının 30’unda ödenebileceğini bildirdi. İşten atılan işçilerin 2 aylık ücretlerinin de ödenmediği Keskinoğlu’nda, hâlen çalışmakta olan 2 bin işçinin alacaklarının olduğu, işten atılma tehdidiyle ücretleri ödenmeden çalıştırıldıkları öğrenildi.
İstanbul Sanayi Odası’nın raporuna göre Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu listesinde 136’ıncı sırada yer alan Keskinoğlu, yarım asırlık bir geçmişe sahip ve sadece 2017 yılı içinde 1,1 milyar lira ciro yaptığını açıklamıştı. Tablo bu şekilde parlakken işçileri bundan yararlandırmayan, onları sefalet ücretine mahkûm eden şirket şimdi “üretim için yapılan yatırımlar nedeniyle kullanılan kredilerin yüksekliği ve eş zamanlı olarak sektördeki sorunlar nedeniyle kredilerin geri ödenmesinde yaşanan sıkıntılar”dan bahsediyor, yükü işçilere yıkıyor.
Ekonomik kriz ile birlikte sermayelerini güvence altına almak isteyen patronların konkordato ilan etmek, borçlarını yapılandırmak, Türkiye’deki sermayelerini yurtdışına taşımak gibi yöntemlere başvurduğu biliniyor. Yıllar boyunca “aynı gemideyiz” diyerek işçilerden fedakârlık bekleyen patronlar ekonomik kriz gelince sadece sermayelerini kurtarmanın derdine düşüyor, türlü önlemler alıyorlar. Yaşamlarını nasıl devam ettireceklerini umursamadan işçileri o “gemi”den atıyorlar. Gemi kendisine güvenli bir liman buluyor ama bu sırada olan işçiye oluyor. Mesela Keskinoğlu’nda olduğu gibi işçiler kendilerini kapı önüne konulmuş buluyor. Patronların, ekonomik kriz bahanesiyle işçilere yaptıkları haksızlıkları meşru göstermeye çalışmalarına, yalanlarına kanmamak büyük önem taşıyor.
Dünyaca
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...