Buradasınız
Kıdem Tazminatı Saldırısına İzin Vermeyelim!
Esenyurt’tan bir grup UİD-DER’li
Patronlar sınıfı ve onların siyasetçileri işçilerin haklarına saldırmaya devam ediyor. İşçilerin birçok sosyal hakkına el koyan patronlar aç gözlülükte sınır tanımıyor. Biz işçileri düşük ücretlere, uzun saatler boyunca çalıştıran, iş kazalarında canımızı alan patronlar şimdi de kıdem tazminatımıza göz dikmiş durumdalar.
Patronlar istiyor AKP yasalarını çıkarıyor. Hatırlanacağı üzere, bundan yaklaşık dört yıl önce AKP kıdem tazminatını kaldırmak için girişimlerde bulunmuştu. O dönemde de UİD-DER ve çeşitli sendikaların yürüttüğü mücadeleler sonuncunda AKP geri adım atmak zorunda kalmıştı. Şimdilerde ise “iç düşmanlar, dış düşmanlar” söylemiyle işçileri milliyetçilik zehriyle kardeş halklara karşı düşmanlaştırıyorlar ve işçilerin örgütsüzlüğünden de yararlanarak kıdem tazminatının kaldırılmasını tekrar gündemlerine almış durumdalar.
İşçilerin kıdem tazminatını sözde güvence altına alma adıyla fona devrederek tamamen yok etmek istiyorlar. Amaç patronların elini rahatlatmak! Çünkü kıdem tazminatı kaldırılırsa patronların tazminat ödemek zorunluluğu ortadan kalkacak. Ve patronlar istedikleri zaman istedikleri işçiyi işten atabilecekler. Aslında patronlar ve AKP kıdem tazminatını kaldırmakla da yetinmiyor. Bu saldırı paketinin içinde özel istihdam bürolarının (kölelik büroları), esnek ve güvencesiz çalıştırmanın, taşeronluğun, bölgesel asgari ücretin yasallaştırılması da var. Kısacası patronlar hiçbir hak istemeyen köleler, robotlar istiyor. Oysa biz ne köleyiz, ne de robot!
Biz UİD-DER’li işçiler olarak patronlar sınıfının ve onların siyasetçilerinin her alanda yürüttüğü saldırılara karşı bilinçli ve örgütlü işçiler olarak mücadele ediyor ve karşı koymaya devam ediyoruz. 28 Şubat Pazar günü de bir işçi semti olan Esenyurt’ta işçilere seslendik. Başta metal, inşaat, tekstil olmak üzere, çeşitli sektörlerde çalışan işçi kardeşlerimize İşçi Dayanışması gazetemizi ve bildirilerimizi ulaştırdık.
“Kıdem tazminatımız tehlikede, sahip çıkalım savunalım” sloganıyla Esenyurtlu işçi ve emekçilere seslendik. Standımızın etrafını saran ve sohbet ettiğimiz işçilere kıdem tazminatımızın fona devredilme bahanesiyle, aslında kaldırılmak istendiğini, sahip çıkmamız gerektiğini anlattık. Standımızı, direnişe çıkan Haribo işçileri, Tümtis sendikası üyesi UPS ve DHL işçileri de ziyaret ederek, bizlere yaptığımız işin çok önemli olduğunu söylediler ve destek verdiler.
Dayanışma TV de alanda işçilerle röportajlar yaptı. Yaşamlarının her alanında birçok sorunla boğuşan işçiler aslında Türkiye’nin genel tablosunun bir özeti gibiydi. Türkiye’nin her bölgesinden işçilerin yaşadığı Esenyurt, Kürt ve Türk işçilerin yanı sıra artık Suriyeli savaş mağduru ailelere de ev sahipliği yapıyor. Bire bir sohbet ettiğimiz işçiler çok doğru bir iş yaptığımızı ve desteklediklerini söylediler.
Bir metal işçisi, “aslında camiye gitmek için çıkmıştım evden ama sizi görünce yanınıza uğramadan geçemedim, çok doğru bir iş yapıyorsunuz” diyerek standımızı ziyaret etti.
Bir grup inşaat işçisi, “biz taşeron inşaat firmasında çalışan Kürt işçileriz, işyerinde yaşadığımız sorunlar yetmiyormuş gibi işyerinde çalışan Türk işçilerin çeşitli baskılarına ve hakaretlerine de maruz kalıyoruz. Bizim kimseyle bir düşmanlığımız yok, asıl düşman patronumuz. Bunu ne zaman görecekler?” diye soruyorlardı.
Bir temizlik işçisi ise, “ben bir temizlik işçisiyim, beş yıldır bu firmada çalışıyorum, bana tazminat vermeden işten atmak istiyorlar ne yapmam gerek?” diye bizden yardım istedi. Emekli bir çift de, “işçilerin önceleri birçok hakkı vardı, şimdi işçilerin hiçbir hakkı kalmadı, biz emekliyiz ama sizi sonuna kadar destekliyoruz, bizim de çocuklarımız var” diyerek mücadelemize omuz verdiler.
Standımızda sohbet ettiğimiz işçi kardeşlerimizin sorduğu her soruyu cevapladık. Esenyurtlu işçi kardeşlerimizi örgütlenmeye haklarımıza birlikte sahip çıkmaya davet ettik. Günlük ve bireysel mücadelelerle haklarımızı koruyamayacağımızı ve yeni haklar kazanamayacağımızı konuştuk. Patronların örgütlü olduğunu ancak biz de örgütlenip mücadele edersek patronlara karşı koyabileceğimiz üzerine sohbetler ettik. Biz UİD-DER’li işçiler olarak, fabrika önlerinde, direniş alanlarında, işçi mahallelerinde ve meydanlarda işçi ve emekçileri var olan haklarımızı korumaya ve bunları daha da zenginleştirmek için bu haklı mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz.
Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz
Haribo İşçileri Kazandı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Kıdem Tazminatı Hakkımız Egemenlerin Ağzını Sulandırıyor
- “Olmaz Öyle Şey”
- Sendika Biziz!
- Engel Olduk, Yine Olabiliriz!
- Su Uyur Düşman Uyumaz
- Kötü Gün Dostu Kıdem
- Patronların Oyununa Kanmamak İçin UİD-DER’e
- Kıdem Tazminatı Bize Mirastır
- Sağlıklı ve Güvenli Çalışma İçin Kıdem Tazminatına Sahip Çık
- Kıdemden Elinizi Çekin!
- Kıdem Tazminatı Sınıfımızın Bize Mirasıdır
- Kıdem Tazminatımızın Patronların Cebine Girmesine İzin Vermeyeceğiz!
- Gebze Sendikalar Birliği: Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!
- Kıdem Tazminatı Maliyet Değil Haktır!
- İçimiz Isınır mı?
- Dün Ayağa Kalkmışlardı, Peki Ya Bugün?
- Kıdem Tazminatını Gasp Ettirmeyelim
- Burjuva Medyanın Dezenformasyonlarına Kanmayalım!
- Kıdem Tazminatı: Yalanlar ve Gerçekler!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...