Buradasınız
Kimin Siyaseti?
Gebze’den bir işçi
1 Kasım seçimlerini geride bıraktık. Yine bir sermaye partisi olan AKP 4 sene boyunca ülkeyi yönetme yetkisi aldı. Seçimlerden sonra oy vererek “siyaset” yapmış işçiler, fabrikalara girerek o zor şartlarda çalışmaya devam etti. Bir kısmı mutlu, bir kısmı çok mutsuzdu. İşçilerin bir kısmı mutluydu çünkü onların “partisi” seçimden galip çıkmıştı. Bir kısmı da mutsuzdu onların “partisi” başarılı olamamıştı. İşçiler arasında sürüp giden konuşmalar, tartışmalar, atışmalar hatta bazen kavga derecesine gelen diyaloglar arasında çalışıyoruz. Peki, ama ne için? Benim partim dediğimiz gerçekten bizim partimiz mi? Hangisi bizim partimiz? Hangisi bizim sorunlarımıza değiniyor, milyonlarca işçi emekçinin can yakıcı meselelerine kafa patlatıyor? Mesela iş kazaları, meslek hastalıkları, düşük ücretler, uzayan iş saatleri, taşeronlaştırma, ev kiraları, kredi kartı borçları… Bu listeyi uzattıkça uzatabiliriz aslında ama gerek yok. Hepimiz ne gibi sorunlar yaşadığımızı çok iyi biliyoruz.
2015 yılının ilk 10 ayında 1400’den fazla işçi iş kazası sonucu hayatını kaybetti. Bizim partilerimiz deyip oy verdiğimiz partilerin hangisi bu iş kazalarını önlemek için gerçek bir adım attı. Şu partisi bu partisi hepsi patronlar sınıfının siyasetini yürüten, patronların çıkarına yasalar çıkaran partilerdir. Söz konusu işçi sınıfının çıkarları olunca domuz topu gibi birleşip işçi sınıfına karşı mücadele etmesini de çok iyi biliyorlar. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Daha 2014 yılında Şişecam grevi AKP hükümeti tarafından yasaklandı. Şişe Cam’ın ortaklarından bir tanesi CHP olmasına rağmen AKP hükümeti patron zihniyeti ile hareket ederek grevi erteledi, fiilen yasakladı. Onlar sınıf çıkarlarını savunurken bizden 3-4 senede bir vatandaşlık görevimizi yapıp onlardan birini seçmemizi istiyorlar. Patronların bizden istediği siyaset, patronların sınıf siyasetini savunan şu veya bu partinin peşinden gitmemiz ve zamanı geldiğinde gidip oy kullanmamız! Onların siyaseti işçi sınıfının sendikalaşmasının önüne geçmek, grev hakkını kısıtlamak, ücretleri düşürmek için yasalar çıkarmaktır. Savaşlarda gencecik çocuklarımızı ölüme gönderen patronların siyaseti bu değil mi? O zaman böyle bir siyaseti savunan bir parti nasıl bizim partimiz olabilir ki! Patronlara çanak tutan partiler bizim partilerimiz değil, olamaz da.
Bizim siyasetimiz işçi sınıfının bağımsız sınıf siyaseti olmalı. Şu ya da bu düzen partisinin siyaseti bizi birbirimize düşürür, kutuplaştırır ve gerçek sorunlarımızdan uzaklaştırır. Biz işçiler olarak kendi ortak sorunlarımız ve çıkarlarımız temelinde birleşmeliyiz. Haksız savaşlarda yitip giden canlarımızın, iş cinayetlerinde yitirdiğimiz sınıf kardeşlerimizin, hesabını sormak için kendi çıkarlarımız temelinde birleşmeliyiz. Biz kendi sorunlarımız çerçevesinde birleştiğimiz ve kendi sorunlarımız üzerinde örgütlendiğimiz zaman o partilerin ne kadar ikiyüzlü ve ne kadar işçi düşmanı olduklarını görmeye başlarız.
ABD’de Asgari Ücret Eylemleri
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...