Buradasınız
Kimin Tarafındasın?
1929 yılında dünyada büyük bir ekonomik kriz patlak verdi. 1930’ların başı ABD’de buhran dolu yıllardı. Kriz, sanayi şehirlerini vurmuş, kentlerde işsizler ve evsizler ordusu yaratmıştı. ABD’li egemenler bir olmuş, sorumlusu oldukları krizin bedelini işçilere ödetmek ve onları buna razı etmek için saldırı başlatmışlardı. Amerika işçi sınıfı bu yıllarda krizin faturasını ödememek için destansı direnişler ve grevler gerçekleştirmişti. Ülkenin dört bir tarafında başlayan direnişlere, grevlere maden işçileri de ortak olmuş, saflarını sıkılaştırmış, çetin bir mücadele içine girmişlerdi.
Bu direnişlerden biri de Kentucky eyaletinin Harlan kasabasında yaşanmıştı. 1931 yılında kasabadaki maden işletmesi işçilerin maaşlarını yüzde on oranında düşürmek istiyordu. Bunun üzerine işçiler Ulusal Maden İşçileri sendikasına üye oldular. Ancak birçok işçi kovuldu, tehdit edildi. Maden işletmesinin sahipleri silahlı çeteleri kiralayarak işçileri darp ettiriyor, hatta öldürtüyordu. Peşine düşülen işçilerden biri de sendikanın örgütçüsü olan Sam Reece idi. Başlarında kasabanın şerifi J.H. Blair olan eli silahlı haydutlar, Reece’in kapısına dayandılar ancak evde Sam Reece değil eşi Florence ve yedi çocuğu vardı. Patronun adamları evi alt üst ettiler ve tehditler savurup gittiler. Saldırının ardından Florence mutfaktan bir takvim yaprağı aldı ve arkasına “Which side are you on?” yani “Hangi Taraftasın?” isimli bir şiir yazdı. Bu şiir daha sonra maden işçileri arasında dillerden düşmeyen unutulmaz bir şarkıya dönüşecekti:
Gelin hepiniz, ey yoksul işçiler
Size güzel haberlerim var
O köklü ve güçlü sendikamız
Bizleri örgütlemeye geldi.
Hangi taraftansın?
Harlan Kasabasına gidersen
Yoktur orada tarafsız kimse
Ya sendikalı olacaksın
Ya da Şerif Blair’in haydutlarından
Başımızda nöbet tutmaları gerekliymiş
Çocuklarını eğitmek için
Lüks içinde yaşıyor onların çocukları
Bizimkiler sefalet içinde
Baylar, buna katlanabilir misiniz?
Söyleyin bana, nasıl katlanabilirsiniz?
Alçak bir grev kırıcı mı olacaksınız?
Adam gibi adam mı?
Babam bir madenciydi benim
Şimdi kara listelerde, işsiz
Sizinle olacak o işçi kardeşlerim
Mücadelemiz zafere ulaşıncaya kadar!
Kapitalist sistem, işçi sınıfının bir avuç asalak tarafından sömürülmesine dayanır. Bir avuç azınlık işçilerin ürettiği zenginliği gasp ederken, işçileri ve emekçileri açlığa, sefalete, yoksulluğa mahkûm eder. Sömürenlerin ve ezenlerin bir tarafta, sömürülenlerin ve ezilenlerin diğer tarafta olduğu bir sistemdir kapitalizm. Ellerindeki olanakları öyle güzel kullanırlar ki kendi sınıf çıkarlarını, tüm toplumun çıkarlarıymış gibi gösterirler. Ekonomik büyümeyle övünmemizi, gurur duymamızı isterler. Zenginliklerini paylaşmazlar ama ekonomik krizler yaşanınca bizlerden fedakârlık isterler. Kendi çıkarları için yürüttükleri savaşlarda ölenlere “vatan için öldü” derler. İş cinayetlerine, işçi ölümlerine “fıtrat” derler. Kendilerinden olmayanı, haksızlığa, zulme karşı duranı “terörist” ilan ederler. Milliyetçiliği, ırkçılığı, yabancı düşmanlığını kışkırtmayı, dini kendi çıkarları için kullanmayı asla ihmal etmezler. Bir gün dost dedikleri bir gün sonra düşman olur, çıkarları için. Kısacası kendileri gibi vicdanımızı, ahlâkımızı, toplumsal değerlerimizi hiçe sayıp yozlaşmamızı, onlara itaat etmemizi isterler.
Kardeşler, bugün tüm dünyada milyarlarca işçi, emekçi, yoksul acı çekiyor. Çektiğimiz bu acının ıstırabın nedeni de suçluları da ortada. Şarkıda da söylendiği gibi herkesin bir tarafı var. Biz işçilerin de bir tarafı var, patronların karşısında saf tutmamız gerek. Mücadele tarihimiz gösteriyor ki işçiler olarak sömürü düzenine karşı kendi sınıf saflarımızda örgütlü mücadele yürüttüğümüzde başarılı olmuşuz. Egemenlerin, patronlar sınıfının yalanlarına inanıp mücadeleden kaçtığımızda, bedelini çok ağır ödemişiz. Bizim hikâyemizin nasıl sonlanacağına kapitalistler değil biz karar vermeliyiz. Sızlanıp, şikâyet edip günü kurtarma derdine düşerek değil, tarafını seçerek. Bizim dostumuz da belli düşmanımız da!
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...