Buradasınız
Kobay Olmak veya Olmamak!
Bir sağlık işçisi
UİD-DER Sefaköy temsilciliğinde hafta sonu UİD-DER İşçi Tiyatrosu Topluluğundan arkadaşlarımızın hazırladığı “Kobay” oyununu izledik. Öncesinde ise UİD-DER’de müzik çalışması yapan arkadaşlarımız bir dinleti verdiler.
Oyunun başlarında yaşananlara güldük, kahkahalar attık. Ama oyun, sonlara doğru hepimize acı bir gerçeğimizi hatırlattı, bizleri düşündürdü. İlaç tekelleri biz işçi ve emekçilerin yoksulluğundan yararlanıp para karşılığı üzerimizden piyasaya çıkacak ilaçların denemesini yapıyor, hayatımızı riske atıyor hatta birçok “işçi kobay”ın ölümüne sebep oluyorlardı. Bunu da kendi kârlarına kâr katmak için yapıyorlardı elbette. Yoksa asıl amaçları piyasaya çıkacak ilaçların hızlı bir şekilde biz emekçilere ulaşıp, derdimize derman olması değildir. Oyunda gösterilen yoksul bir işçinin ilaçtan ölmesi, ilaç şirketlerinin hayatımızı ne kadar önemsiz gördüğünün bir göstergesiydi.
Oyunun ardından işçi arkadaşlarla aramızda sohbet ettik. Cerrahpaşa’da çalışan bir doktor arkadaşımız kendi hastanelerinde de bu tür deneylerin yapıldığını, oradaki profesörlerin ilaç firmalarıyla anlaşmalar yaptığını, insan hayatının kâr için harcandığını söyledi.
Sağlık tekelleri kötü çalışma ve yaşam koşullarının neden olduğu salgın hastalıkları kendi kârları için kullanıyorlar. Hemen her hastalıkta birçok ilacı satın almamızı istiyorlar. Biz örgütsüz olduğumuz sürece bu böyle olmaya devam edecek. Örgütlenmekten başka çaremiz yok. UİD-DER bütün işçileri tekellere karşı bilinçlenmeye ve örgütlenmeye çağırıyor.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
İşçi Kızı
Dünyada İşçi Mücadelesi Yükseliyor!
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...