Buradasınız
Krizin Faturasını Ödemek İstemiyoruz
Esenyurt’tan bir mağaza işçisi
Bayramda, basından okuduğum iki haber çok dikkatimi çekti. Bu haberler üzerinden patronların bizleri nasıl kandırdığını, işçileri nasıl sömürüp zevkusefa içinde yaşadıklarını, iki yüzlülüklerini sizlere göstermek istedim. Haberin biri Bodrum Türkbükü’nden. Türkbükü’nde bir restoranda 5 tatilci genç yemek sonunda 4329 lira hesap ödemiş. Bunu da sosyal medyadan paylaşmış. Yedikleri birer porsiyon et, kola, çay, salata ve midye. Bir-iki bardak daha çay içseler, 3 işçinin bir aylık asgari ücretine denk gelecek. Yine Çeşme’de, hepimizin bildiği ülkenin zengin ailelerinden birinin genç oğlu ünlü bir sanatçının konserini 20 bin liralık locadan izlemiş. Yani bir işçinin bir yıl çalışıp alacağı maaş kadar bir parayı bir gecede vermiş.
Biz işçiler de bayramda ailelerimizle bir araya geldik. Bizim o kadar harcayacak paramız olmadığı için sohbet işyerlerimizde yaşadığımız sorunlara geldi. Çoğumuzda bir tedirginlik vardı. Konu var olan kriz ve bu krizin biz işçilere yaşatacağı süreçti. Bir iki arkadaş çalıştıkları fabrikalarda bayramdan sonra işten çıkartmaların başlayacağını duyduklarını söyledi. İnşaat işçisi bir arkadaş işlerin tamamen durduğunu, çalışacak bir iş bulmanın artık nerdeyse olanaksız hale geldiğini anlattı. Tekstil işçisi bir bayan arkadaş da sürekli daha fazla iş çıkartmaları konusunda baskı yapıldığından dert yandı. Ardından işçi ailelerinin bir başka sorunu olan eğitimin kalitesizliğinden ve çocuklara yönelik istismar haberlerinin yarattığı kaygılardan bahsedildi.
Bu sohbette konuştuklarımız aslında yaşamlarımızın ve çıkarlarımızın ne bizi yönetenlerle ne de patronlarla ortak olduğunu bir kez daha gösteriyordu. Seçim döneminde bizi birbirimize düşmanlaştıranların hayatlarına bir bakalım. Saraylarda, villalarda, konaklarda yaşayıp yurt dışında ünlü markaların mağazalarını kapatıyorlar. Altlarında son model arabalar, çocuklarına görgüsüzlükte çığır açan düğünler, tatillerde ödedikleri hesaplar… Hani patronlar sürekli “aynı gemideyiz” masalını anlatır ya işçilere, aslında bu tablo kimlerin aynı gemide olduğunu gayet net biçimde gösteriyor. Hükümet patronların vergilerini affedip teşvikler çıkartırken işçilere “yerli ve milli olmalıyız, biz büyük ülkeyiz” masalları eşliğinde krizin faturası ödetilmek isteniyor.
Kardeşler bizlerin farklı partilere oy vermesi yaşadığımız sorunların farklı olduğu anlamına gelmez. Sorunlarımızın üstesinden ancak bir arada mücadele ederek gelebiliriz. Nasıl bizleri sömürenler örgütlüyse bizler de milyonlarız, bir arada olmalıyız. Sömürüye ve adaletsizliğe yeter demek ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesi ile mümkün olacaktır. Emeğimize el koyan patronlarla, sömürü düzeninin bekçisi yöneticiler bu krizin faturasını ödesin!
ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ ÖRGÜTSÜZSEK HİÇ BİR ŞEY!
İSTEMEM
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...