Buradasınız
Küçük Kediye Bir Şey Olmasın!
Gebze’den bir kadın işçi
Dolmuşa bindim, boş bulduğum koltuğa oturdum. Şöyle bir etrafa bakarken, yanımda ki genç delikanlının iştahla dondurma yemesi çarptı gözüme. Elindeki mendil poşetini arkasına saklamış, keyifle dondurmasını yemeye devam etti. Sıcaktan eriyen dondurması ellerine bulaşınca çantamdaki mendili çıkarıp ellerini sildim ve sohbetimiz başladı.
-Adın ne?
-Musa.
-Kaç yaşındasın?
-11.
-Mendil kaç para?
-Ne verirsen, kiminin parası kiminin duası, o da lazım abla.
-Dondurma güzel mi?
-Çok güzel, böğürtlenli.
-Poşetini neden arkana sakladın?
-İnsanlar rahatsız olmasın diye.
-Rahatsız mı oluyorlar?
-Evet, bazen kızıyorlar bağırıyorlar; Suriyeli olduğumuz için rahatsız oluyorlar bizden.
-Ne zaman geldiniz buraya?
-6 yaşındaydım geldiğimizde.
-Savaşı gördün mü peki?
-Çok değil, küçüktüm o zamanlar. Babam savaştan bizi kaçırıp buraya getirdi. Önce kampta kaldık. Ama kamplar zindan gibi. Dışarı çıkmak yasak, sürekli başında nöbetçiler var. Eğer kaçarsan sınır dışı ediliyorsun. O zaman da bir daha içeri giremiyorsun. Kamptakilere yardım yapıyorlar ama bizim gibi dışarıda kalanlara yardım yapmıyorlar. Bazen kirayı bile ödeyemiyoruz. Su neyse de elektrik çok pahalı abla. Eğer seneye savaş biterse Suriye’ye geri döneceğiz. Savaş kötü bir şey, ama bizim günahımız neydi bilmiyorum. Kötü olan kim bilmiyorum, ama savaşın bitmesini istiyorum. Buralar bize hapishane gibi.
-Hiç hayalin var mı? Ne yapacaksın büyüyünce?
-Büyüyene kadar yaşayacak mıyım bilmiyorum ki. Ama bir tek küçükken bisiklete binmiştim çok güzeldi. Para biriktirip bisiklet almak istiyorum.
-Biriktiriyor musun paranı?
-Yok, anneme veriyorum. Aslında çok kızıyor geç saate kadar mendil satmama ama onlara yük olmak istemiyorum.
Dolmuşun önüne küçük bir kedi çıktı ve şoför ani fren yaptı. Musa’yı kolundan tuttum ama yine de hafiften arabanın camına çarptı. Endişelendim sert çarpmış olmasından, telaşlandığımı anladı sakince konuştu.
-Merak etme abla, bana bir şey olsa da sorun olmaz, küçük kediye bir şey olmasın o daha çok küçük.
Oysa kendisi de küçücük ama acılarla olgunlaşmış küçük yüreği. Musa yavru bir kediye bile kıyamazken, Suriye’deki paylaşım savaşında yüzlerce insanı öldürdüler, çocuklara kıydılar. Peki neden? Musa’nın şanssızlığı Suriyeli olması mıydı ya da biz Türkiye’de olduğumuz için çok mu şanslıyız?
Ne şanslıyız ne de şanssız. Musa’nın hayallerini çalan da, bizleri Suriyelilere karşı düşmanlaştırmaya çalışan da içinde yaşadığımız kapitalist sömürü sistemidir. Savaşları çıkaran yoksul emekçi halklar değil fakat savaşın bedelini ödeyen bizleriz. İşte bu yüzden savaştan kaçıp mülteci olan yoksul emekçilere, onların çocuklarına değil, bu haksız savaşları çıkaranlara öfkelenmeliyiz. Suriyeli işçi kardeşlerimizle aynı fabrikalarda, dizginsiz bir şekilde hep birlikte sömürülüyorsak birbirimizden ne farkımız olabilir ki? Bu çarkı bozuk düzeni yıkıp, yerine savaşsız sömürüsüz yaşanılası bir dünyayı kuracak olan, bütün dünya işçilerinin birleşen elleri olacaktır. Asıl düşman kapitalist sömürü sistemidir.
Elleri Var Özgürlüğün
Kadına Şiddetin Bahanesi Çok!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
- Son Gülen İyi Güler!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...