Buradasınız
Madenciler “Artık TAMAM” Diyor!
Soma’dan bir işçi
Soma… İlçenin etrafında tarlalar, dağlar, tepeler hep yemyeşil. Tarlalarda köylüler ellerinde çapalar çalışıyorlar. İlçenin bir yanı çoğu birkaç katlı, yoksulluğu uzaktan belli olan evler, yolun karşısındaysa kömür yiyerek elektrik üreten termik santral var. Gökyüzüne doğru yükselen üç bacası var. Ayrıca kısa ve geniş 5-6 bacası var. Bu uzun ve kısa bacalardan aralıksız gökyüzüne gri dumanlar yükseliyor. Yerin altından yerin üstüne yılan gibi kıvrıla kıvrıla kömür taşıyan bantlar sürekli dönüyor. Termik santralin arka tarafında, dağın yamacından kömür taşıyan damperli kamyonlar geçiyor. Kamyonun kasasındaki sıcak kömürden duman tütüyor hâlâ, tutsan elini yakacak. Madencilerin yerin derinliklerinden söküp gönderdikleri kömür neredeyse yeryüzüne çıkar çıkmaz patronlar için kâra dönüşüyor.
Maden ocağının karşı tarafına geçtim. Mahalle içine doğru yürüdüm. Gördüğüm ilk kahvehanenin çardağının altında oturdum. Bir çay söyledim. Yaz mevsimi olmasına karşın, kahvehane insanla doluydu. Kahvehane sessizdi. Bir iki masanın dışında kâğıt oyunu oynayan yoktu. Çayı getiren garsona “yaz günü tarla, bahçe işi çok olur. Kahvehane hep böyle dolu mu olur?“ diye sordum. Garson, “buna madencile. Bunaın çoğu Somalı del. Madencülerin darlannan, bahçeynen filan iş ouluvimez. Çoğu dışadan geliveri, madene inivemek içün” dedi. Bir müddet yan masada oturanları dinledim. Üç kişiydiler. Kalkıp masalarına gittim. Buyur ettiler. Çay söylediler. İkisi çok az konuşuyordu. Üçü de Kütahyalı. Biri Kütahyalı olmaya itiraz etti. “Ben Davşalılıyım (Tavşanlılı), onla, Kütahyalı” dedi. Tavşanlılı olan konuşkan biri, Kütahyalı olanlar pek az konuşuyorlardı. Üçü de gurbetçi ve aynı evde bekâr kalıyorlarmış. Kütahyalılar madenden bir haftalık izinlilermiş. Köylerine dönmek için trenin geleceği saate yakın kalkıp gittiler. Tavşanlılı kaldı. Sohbetimiz çaylarımız gibi biraz daha koyulaştı. Ben sordum madenci anlatmaya başladı.
-Yaş kaç usta?
-Yaş 32.
-Kaç yıldır madencisin?
-9 yıldır madenciyim.
-Çoluk, çocuk var mı?
-Evlenivimedim ki, çocuk oluvisin? Soma’da bekâr evinde kalıveriyon. Madene iniverdikten sona, evlenmeyi düşünü düşünü vemedim gari. Madenci, aşarıya iniverir, ya geri çıkıverir ya ölüverir. Evlenivercem de ne oluvercek?
-301 madencinden tanıdığın, arkadaşın var mıydı?
Bu soruma hemen cevap vermedi. Bal rengi gözleri, daldı gitti. Madende canları alınan arkadaşları gözlerinin önüne gelip durmuş gibiydi. Yaşı 32 olmasına karşın, anlının ve gözlerinin kenarı kırışmaya başlamış. Tırnakları dişlerinin arasında düşündü. Sonra anlatmaya başladı: “Ben 2013 Mart ayının sonunda, çıkıvirdimdi, Soma Maden ocağından. 29 agedeşim gidivirdi Soma maden ocağında. Çıkışvirmemiş olu olu virseymişim ben de kalıviricedim ocakda. Soma Maden ocağından çıkış vemeseymişim, ben de agedeşlerim gibi ölü ölü vemiş olcekdim. Soma maden ocağında yangın çikivediğinde ben İmbat maden ocağında çalışıveriyodun. İlk günü habarımız oluvemedi. Sonası günü, madene indirivemediler bizi. Döt gün cenaze çıkıvedi maden ocağından. Kendi agedeşlerimi tanıyıvemedim. Yüzleri her bir yerleri şişti. Ağızlarından, burunlarından gan gelivemişti. Daşıyıvidiğimiz bir cenazenin kolunun etini tutuvedim. Gopcek gibiydi. Ağızları açık galıvemişti. Gözleri gapalı gapalıydı. Etleri şişi şişi vemişti. Soma esnafından heçbiri kepek kapayıvimedi. 301 madenci ocakta kalıvimiş, hastanelerin morglarında yer kalıvimemiş, mezbahanlar cenazeynen doluvemişdi. Madenciler, aileleri ağlar dururken, Soma esnafı valinin gaymakamın dediğini yapıvediler. Ankara’dan geliverenler, Alp Gürgan’ın yanına gidivediler evvel. Ozman başbakandı Tayyip Erdoğan. Madencilerin, ailelerinin yanına varıvimedi. Madenciler bunu bilipduru. Soma maden müdüleri Ramazan, Akın vadıya, onla, 50 bin aylık alıveriyodular. 301 madenci ölüvediler, şimcik ne oluvedi? Evvelinen, müdüler sorumlu oluveridiler. Şimcik, madende, madenci kalıp, ölü ölü vediğinde, vardiya amileri sorumlu olucekler gari. Madenciyi düşünen filan va mı? Yog. Madende göçük oluvediğinde, ambülasdan evvel candarma geli geli veriyo gari. Çoğu maden gazası bilinmeyo gari. Bunu kim bileyo?”
-24 Haziranda erken seçim olacak. Tayyip Erdoğan istediği için seçim erkene alındı. Sen ve madenci arkadaşların ne diyeceksiniz?
-Kaç yıldı buna var. 16 yıl oluvedi, böyle del mi?
-Evet, 16 yıldır hükümetler.
-Bikerem düşünü ver gari. 16 senede ne vapıvidiler? Emekli oluveme yaşını yükselti, yükselti vidiler. Ben 32 yaşındayın. Madende kalıp ölü, ölü vimesem, kaç yaşında emekli olu olu vercem? 63 yaşında emekli olu olu vercem. 60 yaşında bi dene madenci va mı? Hep gençler madene ini ini veriyon. Ben bu seçimde, “Tamam, yete gari” diyivercen. Madencilerin hepsi de “Tamam, yete gari” diyivercek. Görüsün bak.
Daha önce tanımadığım, ilk kez karşılaşıp sohbet ettiğim madencinin anlattıkları beni alıp 13 Mayıs 2014 tarihine götürdü. Yerin derinliklerinden yeryüzüne doğru gelen bir dalga gibiydi anlattıkları. Madencinin kini ve öfkesi patronlar sınıfına ve onların her kademedeki yöneticilerineydi. Madenciler “Artık TAMAM” diyorlar, ölmek istemiyorlar!
Kaç Vakte Kadar?
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...