Buradasınız
Meslek Hastalıkları Hastanesi Neden Kapatılıyor?
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin neden kapatıldığını gündeme getirdi. “İşçilerin çalışma koşullarından kaynaklı hastalıkları sürekli artarken ve birçok ilde yenilerinin açılması konusunda talepler varken, yıllardır hizmet veren hastane hangi gerekçe ile kapatılıyor?” diye soran Beko, Sağlık Bakanı’nın konuyu cevaplamasını istedi.
Beko, ülke genelinde sadece üç tane Meslek Hastalıkları Hastanesi olduğunu ve yılda 600 bin işçinin bu hastanelerde tedavi gördüğünü aktararak, yeni hastaneler açılması gerektiğini belirtti. Durum buyken İstanbul’daki hastanenin kapatılmasını çok vahim bir sağlık skandalı olarak değerlendirdi. “İşçiler çalışırken kullandıkları iş aletlerinin, kullanılan hammaddenin, hammaddenin dönüşmesi sürecinde ortaya çıkan gaz, toz, gürültü gibi etkenlerin tehdidi altında kalıyor. Uzun çalışma saatleri ve içinde bulunulan çalışma koşulları da benzer bir biçimde işçinin sağlığını sürekli olarak olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu nedenle de yapılan işle sağlık arasında doğrudan bir ilişki olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir” diyen Beko, meslek hastalığına yakalanan işçilerin işten atılmakla tehdit edildiklerini aktardı. Meslek hastalıklarına yakalanan işçilerin tedavi edilmelerinin devletin bir sorumluluğu olduğunu kaydeden Beko, Türkiye’deki üç meslek hastanesinden biri olan İstanbul Meslek Hastalıkları Hastanesi’nin Temmuz 2018’de kapatıldığına dikkat çekti. Beko, işçi sağlığı açısından son derece hayati olan bu kararın hangi gerekçe ile alındığını sordu.
Meslek hastalıkları, işyerlerindeki güvenliksiz ve sağlıksız çalışma koşullarının çok büyük oranda gizlenen ve dolayısıyla görünmeyen bir sonucudur. Yıl içerisinde iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerden çok daha fazlası meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Yılda en az 20 bin işçinin meslek hastalıkları nedeniyle yaşamını kaybettiği bilinirken, sadece 3-4 ölümün nedeni kayıtlara meslek hastalığı olarak geçiyor. Çünkü gerçekte yapılan işten kaynaklanan çok sayıda hastalık “meslek hastalığı” olarak tanımlanmıyor. Meslek hastalıklarının tespiti ve önlenmesi üzerine hiçbir çalışma bulunmuyor. Hastanelerin meslek hastalıkları klinikleri olmadığı için sağlık personeli hastalıkları saptama, tedavi etme konusunda deneyimli değil. Ağır ve tehlikeli işlerin yapıldığı işyerlerinde bile işçileri hasta eden çalışma koşullarının varlığı kabul edilmiyor, çözüm üretilmiyor, işçiler meslek hastalıkları hastanelerine yönlendirilmiyor. Türkiye’de 20 milyonun üzerinde işçi varken meslek hastalıkları hastanelerinin sayısı sadece 3 ve bu hastanelerdeki donanım ve uzman personel sayısı da son derece yetersiz! Hal böyleyken İstanbul’daki hastanenin kapatılması ve Beko’nun sorusuna Sağlık Bakanı tarafından bir cevap bile verilmemiş olması iktidarın işçilerin bu sorununa nasıl baktığını ortaya koyuyor.
Dünyaca
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...