Buradasınız
Metal Grevi, AKP ve Sermaye İlişkisi
Metal işkolundaki toplu sözleşme süreci, başlayan grev ve hemen arkasından gelen grev yasağı AKP ile sermaye arasındaki ilişkiyi çarpıcı bir biçimde gözler önüne serdi. İşçiler, AKP ile sermaye arasındaki ilişkiyi metal grevinin yasaklanmasından sonra, bir ölçüde daha net görmeye başladılar.
Türk Metal ve Çelik-İş yöneticileri sözleşme süresi boyunca işçilere danışmadan, önerilerini almadan, taleplerini dinlemeden, tepeden geçekleştirdikleri görüşmelerle MESS’in dayatmalarını kabul etmişlerdi. Her iki sendika da sözleşmeyi fabrikalarda işçilere zafer ve kazanım olarak sunarak, görevlerini yani sermaye sınıfına uşaklıklarının gereğini böylece yerine getirmişlerdir.
Resmi verilere göre, metal işkolunda çalışan yaklaşık 1,5 milyon işçinin 230 bini, yani yüzde 15’i sendikalarda örgütlüdür. Metal işçilerinin büyük çoğunluğunun iradesi, Türk Metal ve Çelik-İş’in metal patronlarının gölgesinde yürüttüğü sözleşmelerle ve işbirlikçi sendikacılık anlayışıyla felçleştirilmiştir. Bu sendikal anlayış 12 Eylül darbesinin ardından güç kazanmış, bütün hükümetler tarafından beslenmiş, desteklenmiştir. Metal işçilerinin gözü kulağı bu nedenle daha mücadeleci bir çizgi izleyen Birleşik Metal-İş’te olmuştur. Fakat sonuçta Birleşik Metal-İş yöneticileri her MESS sözleşmesinde metal işçilerinin prangalarını kıracaklarına dair mücadele iddialarıyla ortaya çıksa da, şimdiye dek MESS’in dayatmaları baskın gelmiştir.
Dünya çapında yaşanan ekonomik krizin etkisiyle MESS patronları 2015 toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde de saldırılarını pervasız bir şekilde sürdürdüler. MESS bu cüreti elbette Türk Metal’in gangster sendikacılarından ve sermayenin hizmetindeki AKP hükümetinden almaktadır. Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin greve çıkmasıyla beraber, hükümet, sermaye ve sendikal ihanet şebekesi işbirliği yaparak metal grevini boğmaya çalışmıştır. Fakat bütün bu süreçte işçiler için fazlasıyla çarpıcı ve öğretici olan şey, AKP hükümetinin grevi “milli güvenliği bozacağı” gerekçesiyle yasaklaması olmuştur.
AKP hükümetinin grev yasağı metal işçilerinin büyük tepkisine yol açtı. Hükümetin işçi düşmanı ve sermaye yanlısı yüzü, işçiler nezdinde çıplak biçimde açığa çıktı. Metal patronları işçileri düşük ücretlerle çalıştırmalarına, yüksek kârlar elde etmelerine ve üretim rekorları kırmalarına rağmen, hükümet grev kırıcı kimliğiyle patronlarla kol kola girmiştir. Yasalarını, mahkemelerini ve medyasını grevin aleyhine kullanarak, dört bir yandan yürüttüğü saldırılarla işçilerin nefretini kazanmıştır.
Grevin bir okul olduğu boşu boşuna söylenmemiştir. Metal grevi “siyaset neyime, ben aldığım ücrete bakarım” diyen işçilere de önemli bir ders vermiş bulunuyor. Bakanlar Kurulu’nun kararını tartışan işçiler, düzen siyasetinin kimlerin çıkarları üzerine kurulduğuna, dört bir yanı nasıl da çepeçevre kuşattığına kendi deneyimleriyle tanıklık ediyorlar.
Hükümet işçilerin üzerine vergilerle, zamlarla ve hayat pahalılığı ile gelirken, MESS gibi sermaye örgütleri de sömürüyü alabildiğine arttırarak, çalışma koşullarını ağırlaştırarak ve ücretlere kırıntı düzeyinde zamlar yaparak geliyor. Hükümet çıkardığı yasalarla esnek çalıştırmayı, taşeronlaştırmayı yaygınlaştırırken ve kıdem tazminatını gasp etmeye çalışırken, MESS sendikalaşmayı engelleyerek, işçileri sarı sendikalara mahkûm ederek ve işten atma tehditleriyle saldırılarını yükseltiyor. MESS’in ve hükümetin elbirliğiyle metal grevini yasaklamaları da, sermayenin “Yeni Türkiye”sinde işçilerin payına yoksulluktan başka bir şey düşmeyeceğini ortaya koyuyor.
Çifte ateş arasında kalan işçiler greve çıkarak sermayenin çarkına çomak soktular. Şalterleri indiren ve 20 fabrikada greve çıkan işçiler, attıkları adımla adeta düzenin paçalarını tutuşturacak kıvılcımı çaktılar. MESS işçilerin taleplerine kulaklarını tıkayarak, AKP ise grevi yasaklayarak işçilerle yürüttükleri kavganın ilk raundunu kazanmış sanabilir kendini. Fakat bu grev işçilerin önünde şimdiden yeni bir alan açmıştır. Gerekli olan, sınıf devrimcilerinin işçileri bağımsız sınıf siyaseti temelinde mücadeleye sevk etmek üzere daha azimli bir çalışma yürütmeleridir.
Analar
İzmit’te İşçiler UİD-DER’le Buluştu
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi İmzalandı
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Birleşik Metal-İş’ten Grev Kararı: Metal İşçileri Greve Hazır!
- Metal İşçilerinin MESS’i Protesto Eylemleri Sürüyor
- Ay Sonunu Bırak, Ortasını Getiremiyoruz!
- Metal İşçileri Greve Hazırlanıyor
- Metal İşçileri Çorlu’da Haykırdı: Greve Hazırız!
- Metal İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Metal İşçisiyiz, MESS’in Dayatmalarına Boyun Eğmiyoruz!
- MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi Kimleri İlgilendirir?
- Hak Gasplarına Karşı İşçi Mücadeleleri
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Seyahat, Hayat Pahalılığı ve MESS Sözleşmeleri!
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Bu Pahalılıkta Davut Abi’yi Neden Misafir Ediyoruz?
- Birleşik Metal-İş: Metal İşçileri Mücadele Ateşini Yaktı!
- MESS’e Karşı Birliğimizi Güçlendirelim!
- MESS Dayatmalarına Birlikte Karşı Duralım!
- Birleşik Metal-İş Üyesi İşçiler MESS Dayatmalarına Direniyor
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...