Buradasınız
Metal İşçileri: Almanya ve Türkiye
Almanya’da metal işçilerinin mücadelesi sürüyor. Yaklaşık 3 milyon sanayi işçisini temsil eden IG Metall sendikası ve metal patronlarının örgütü Gesamtmetall ile TİS görüşmelerindeki anlaşmazlık devam ediyor. Ocak ayının ilk günlerinden itibaren yüz binlerce işçinin katıldığı kısa süreli iş bırakmalarla uyarı grevleri ve eylemler gerçekleştirilmişti. Anlaşmazlığın devam etmesi nedeniyle 31 Ocak-2 Şubat tarihleri arasında onlarca fabrikada 3 gün süreyle 24 saatlik uyarı grevleri yapıldı. Mercedes-Benz, Audi, BMW, Porsche, Daimler gibi otomobil şirketlerinin fabrikalarında yapılan grevlerde 500 bin işçi yer aldı. 3 gün süren grevlerin patronlara maliyetinin yaklaşık 77 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
İşçilerin kararlılığı ve eylemleri işverenlerin başlangıçta teklif ettikleri %2’lik zam oranını, %6,8’e çıkarmalarına neden oldu. Bu teklife karşılık çalışma sürelerinin patronlar lehine daha da esnekleştirilmesi koşulu ileri sürüldü. Ancak işçilerin talebi sadece ücret zammı ile sınırlı değil. İşçilerin, ailesinde bakıma muhtaç hastası ve yaşlısı olan işçiler için mevcut haftalık çalışma süresinin 35 saatten 28 saate düşürülmesi talepleri de var. İşverenler çalışma saatlerinin düşürülmesinin kabul edilemez olduğunu söylüyorlar ancak işçiler taleplerinde ısrarcılar. Sendika yönetimi 24 saatlik grevlerin patronlara yapılan son ikaz olduğunu, 5 Şubatta patron temsilcileriyle tekrar masaya oturulacağını duyurdu. Bu görüşmelerin ardından anlaşmazlık devam ederse uzun süreli greve çıkılacağını ilân etti. Bosch, Schaeffler, ZF, Airbus gibi uluslararası şirketleri kapsayan grev için işçilerin hazırlıkları sürüyor.
Türkiye’de de metal işçileri benzer bir süreç yaşadılar. Ekim ayından Ocak ayının sonuna dek süren TİS görüşmelerinin ardından 2 Şubatta grev kararı alınmıştı. Yaklaşık 3 ay süren görüşmeler boyunca, 130 bin metal işçisi çeşitli eylemler ve yürüyüşlerle taleplerini duyurdular. Pek çok fabrikada çeşitli uyarı grevleri yapıldı. İşçiler, MESS’in %3,2’lik gülünç zam teklifini ve 3 yıllık sözleşme dayatmasını kabul etmediler. Ancak hükümet, işverenlerin imdadına yetişerek işçilerin grevini “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle yasakladı. Mücadelede kararlı olduklarını ifade eden işçiler, MESS dayatmalarına direndiler. 2 yıllık sözleşme imzaladılar ve yüzde 24,63’lük bir zam aldılar.
Almanya’daki işçiler Türkiye’deki işçilere nazaran daha iyi çalışma koşullarına ve haklara sahipler. Ellerindeki hakları kaybetmemek için mücadele ediyorlar. Geçmişte kazandıkları hakları ilerletmeye çalışıyorlar. Mesela Türkiye’de yasal çalışma süresi haftalık 45 saatken, Almanya’da 35 saat ve Almanya’da işçiler bunu 28 saate düşürmek için mücadele ediyorlar. Almanya’da işçilerin saatlik ücreti 8,5 avro iken, Türkiye’de son yapılan zam ile birlikte ancak 9 lira olabildi. Türkiye’de resmi enflasyon oranı %14’lere gelmişken, MESS’in başlangıçtaki zam teklifi %3,2 idi. Buna karşılık Almanya’da enflasyon oranı %1,7’lerde seyrederken, işçiler %8 oranında zam talep ediyorlar.
Aradaki bu farka rağmen, Türkiye’deki metal işçilerinin sessiz kalması, aza kanaat etmesi isteniyor. Grevleri yasaklanıyor, mücadeleleri engelleniyor. Üstelik bunlar, Türkiye ekonomisinin “kıskandıran büyüme” oranının açıklandığı bir dönemde yapılıyor. Dünya geneline kıyasla 2017’deki ekonomik büyüme oranıyla övünen iktidar ve patronlar, işçilere, emekçilere seslenerek her şeyin güllük gülistanlık olduğuna dair algı yaratmak istediler. İşçilere “siz de övünün”, “millet olarak övünelim” denildi. Ancak büyümeden pay almak isteyen işçilere iktidarın cevabı, “iş dünyamızı sarsamazsınız” oldu. Fakat yasaklara, OHAL’e rağmen taleplerinde ısrarcı olan metal işçileri kazanımlar elde ettiler. Demek ki tüm bunlara rağmen, mücadelesinin meşru olduğunu bilen ve bu güvenle mücadele eden işçiler kazanacaklardır.
- İngiltere’de On binler Yeniden Meydanlarda: “İsrail’i Silahlandırmaya Son!”
- Japonya’da Liman İşçileri ABD Savaş Donanmasına Karşı Greve Çıktı
- Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
- Dünya İşçileri Saldırılara, Baskı ve Zorbalığa Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Almanya’da Grev Dalgası da Grev Hakkına Yönelik Saldırılar da Büyüyor
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Barış ve Adalet Yürüyüşümüzü Durduramayacaklar!
- Dünyanın Dört Bir Yanında Grev ve Kitlesel Eylemlerle İşçiler Mücadeleyi Büyütüyor!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Sürüyor, Savaşa Karşı Tepki Büyüyor
- Yunanistan’da Tren Katliamının Yıl Dönümünde Genel Grev
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Venezuela’da da İşçiler Hâlâ Toprak Altında!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri Devam Ediyor
- İngiltere’de Meydanlar: “Filistin’e Özgürlük! Ateşkes Hemen Şimdi!”
- İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
- Dünya Meydanları: Savaşa, Düşmanlığa, Baskı ve Zorbalığa Hayır!
- Arjantin’den İrlanda’ya İşçiler Grev Diyor
- İnsanlığa Büyük Acılar Çektiren Kapitalizme Karşı Birleşelim
- Sağlık İşçileri: 2024’te Her Şeye Rağmen Mücadele!
- Meksika’dan ABD’ye Büyük Göçmen Yürüyüşü: “Suçlu Değil Uluslararası İşçileriz!”
- Avrupalı İşçiler Belçika’da Haykırdı: “Kemer Sıkmaya Hayır!”
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...