Buradasınız
Ne Kadar Duyarlı Olduğunuzu Görelim!
UİD-DER’li bir eğitim işçisi
Türkiye’de ayda ortalama 100’den fazla işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor. Katledilen işçilerin ocaklarına ateş düşüyor. Bu ateşi yakanlar patronlar ve onun hizmeti için çalışan devlettir. Ama sessiz kalarak ne yazık ki medya da bu cinayetlere ortak oluyor. İşçiler katledildiğinde bile, haber programlarını en seviyesiz haberlerle dolduruyorsunuz. Soma katliamına kadar iş cinayetleri karşısında sesiniz soluğunuz çıkmıyordu, bu cinayetleri duyurmak isteyenlerin sesini kulak vermiyordunuz. Ama Soma cinayetinden sonra ülkedeki işçilerin, emekçilerin bu olay karşısındaki derin üzüntüsünü, öfkesini görünce siz de “çok üzülür” oldunuz! UİD-DER’li eğitim işçisi bir öğretmen olarak size soruyorum, siz illa ki 301 kişi öldükten sonra mı duyarlılığınızı gösterecektiniz?
Biz işçiler her zaman duyarlıyız. Çünkü bu sorunlar bizim sorunlarımız. Biz çalışıyoruz, üretiyoruz ve ne yazık ki biz katlediliyoruz. Ama sizlere güvenerek de boş beklemiyoruz. Biz UİD-DER’li işçiler aylarca işçi bölgelerinde, fabrika önlerinde, işyerlerimizde “İş Cinayetleri Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” başlığıyla iş kazalarına karşı imza kampanyası düzenledik. Bu kampanyada yüz binlerce işçiye bu sorunu anlattık, duyarlılık kazandırdık. 100 bini aşkın imza topladık. Bu imzalarımızı Meclis’e ulaştırdık. Daha fazla insanın duyması için birçok medya kanallarıyla irtibata geçtik. Bu meselede patronlar ve AKP hükümeti üzerine düşeni yapsın, gerekli önlemleri alınsın, işçiler ölmesin diye bu meseleyi daha fazla duyurmak istedik. Peki sizler ne yaptınız? İlgilenmediniz! Ve bugün hepiniz TV kanallarınızda, gazetelerinizde duyarlılık yarışı yapıyorsunuz. Gerçekten iş cinayetlerinden rahatsız mı oluyorsunuz, o zaman bizim gibi işçi örgütlerinin bu konuda yürüttüğü çalışmalara yer vermeniz gerekirdi. Ama yapmadınız! Şimdi döktüğünüz sahte gözyaşlarıyla bizleri kandıramazsınız. Ama eğer biz bu katliamdan sonra uyandık diyorsanız UİD-DER gibi bir işçi örgütünü daha fazla ciddiye alın deriz.
Tahterevalli
Bu İkiyüzlüleri Gör İşçi Kardeşim!
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...