Buradasınız
Neden mi Doğum ve Emzirme İzinleri Uzatılsın?
Gebze’den UİD-DER’li bir kadın işçi
UİD-DER Kadın Komitesi olarak, “Emekçi Kadınlar Mücadeleye!” başlığıyla yürüttüğümüz mücadelemiz devam ediyor. Kampanyamızı anlatmak için evine gittiğimiz bir kadın arkadaşımızın yaşadıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu anlatacaklarım kampanyamızın ne denli önemli olduğunu ortaya koyuyor.
Misafiri olduğumuz arkadaşımız da bizler gibi bir işçi kadın. Aynı zamanda oğlunu kucağına alalı henüz 9 ay oldu. Arkadaşım bebeğiyle daha iyi ilgilenebilmek için, doğumdan önceki 2 aylık hamilelik izninin bir bölümünü, doğum sonrası 2 aylık izinle birleştirdi. Bir süre bebeğine anne sütü verdikten sonra, küçücük bebeğini evde bırakıp işe gitmek, her anneyi olduğu gibi onu da çok üzdü. Neyse ki emzirme izni vardı. Vardı var olmasına, ancak işe gidiş dönüşünü planlamak zincirleme pek çok sorunu da beraberinde getirdi.
Henüz 9 aylık bebeğinin doğuştan pek çok şeye alerjisi vardı. Ek gıdayı denedi, ancak çocuğun ateşi çıkıyor, minicik bedeni şişiyor, kıpkırmızı oluyordu. Götürmedikleri doktor kalmadı, ancak doktorlar da anne sütü dışında alerji etkisi göstermeyecek ek besin çözümünü bulamadılar. İşten çıkmayı düşündü, bu sefer de tek maaşla geçim derdi baş gösterdi. Eşi 12 saat çalışıyor, 2 saati de yolda geçiyor, etti mi size 14 saat. Bu durumda çocuk bakımı anneyi de babayı da yıpratan bir sürece dönüştü. Baba sabah eve geliyor, anne evden çıkıyor. Öğleye doğru emzirmek için anne eve geliyor. Baba o arada biraz uyuyor. Sonra anne işe dönüyor. Anne akşam geldiğinde, baba işe gidiyor. Derken bu durum aylarca sürdü.
Şimdi babada unutkanlık, konsantrasyon bozukluğu ciddi biçimde belirginleşirken, annedeyse aşırı şekilde kilo kaybı baş göstermiş. Arkadaşım bunları anlatırken, ona kampanyamızı anlattım. Can kulağıyla beni dinlerken şunları anlattı: “Bu taleplerin hepsinin olmasını gönülden istiyorum. Hele de doğum ve emzirme izinlerinin uzatılmasını. Eğer bu süreler daha uzun olsaydı, ne bebeğim bu hastalıkları yaşayıp, daha birkaç aylıkken doktor doktor dolaşmak zorunda kalacaktı ne de biz, hem onun hastalanmasına üzülüp hem de kendimizi hasta edecektik. Bir yandan da eşime üzülüyorum. Bana destek olmak için çırpınıyor, ama 14 saat çalışıyor. Neredeyse her gün işe uykusuz gidiyor. İş kazası geçirmesinden çok endişeleniyorum. Hele bir de bu izinleri kullanamayan kadınlar var, onlar neler yaşıyor kim bilir?” Sonra kampanyamızı anlatan bildiriyi ve kampanyamıza dair düşüncelerini yazmak istediği kartlardan aldı. Bu kampanyayı daha fazla sayıda kadına ulaştırmak için işyerindeki kadınlara da anlatacağını söyledi.
Doğum ve emzirme izinlerinin uzatılmasını istiyoruz. Çünkü bu sorun annelerin de babaların da bebeklerin de sağlığını ve psikolojisini olumsuz yönde etkiliyor. Kendi sorunlarımızı ancak kendimiz bir araya gelirsek çözebiliriz. “Emekçi Kadınlar Mücadeleye!” başlığıyla yürüttüğümüz mücadelemizi daha fazla sayıda işçiye ulaştıralım. “Her İşyerine Kreş”, “Doğum ve Emzirme İzni Uzatılsın”, “Gece Vardiyası Yasaklansın”, “Kadına Şiddete Hayır” talepleriyle daha iyi çalışma şartları ve yaşam koşulları için sesimize ses, gücümüze güç katalım!
Amenna
Çetinkaya Nakış’ta Sendika Düşmanlığı
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
Son Eklenenler
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...