Buradasınız
Omuz Omuza Bir Mayısta UİD-DER Saflarına
Adana’dan UİD-DER’li bir işçi
Biz işçilerin sınıf örgütü olan derneğimizin afiş ve bildirileri elimize geçtiğinde çok heyacanlandık. Bunları elimizden geldiğince diğer sınıf kardeşlerimize de ulaştırmanın yollarını konuştuk önce. Bildirilerimizi elden konuşa konuşa verecektik. Arkadaşlarımız önce kendi doğal çevresinden başlayacak, eşine, çocuklarına, arkadaşlarına, tanıdığı işçi kardeşlerine verecekti. Önce onu yaptık. Gece vardiyalı çalıştığım için benim gündüzüm boştu. Gündüz işe giden arkadaşımsa gündüz yoktu. Önce bunu nasıl aşacağımızı ve nereden başlayacağımızı konuştuk. İşbölümü yaptık. Ben gece işime gittim. İş çıkışı arkadaşımın evinde buluştuk. O kahvaltısını yapmıştı. Ben kahvaltımı yaparken o da yapıştırıcıları ve diğer hazırlıkları tamamladı.
Adana’nın emekçi semti sanayiye giden ana cadde üzerinde bulunduğumuz şehirde ilk defa UİD-DER’in afişleri duvarları süslemeye başladı. Bunu sanayiye kadar sürdürdük. OYAK çimento fabrikasının yakınlarında işçilerin görebileceği yerleri aradık durduk. Sonunda fabrikanın duvarına yapıştırmaya başladık afişlerimizi. Güvenlikçi gelip karşı çıktı. Bizler işçiydik, gelenin güvenlikçi de olsa uzun çalışma saatlerinden yılmış bir emekçi olduğunu biliyorduk. Ona, “bak kardeşim, sen de bizim gibi işçisin. Biz çalışma saatlerinin kısaltılması için 1 Mayıs afişi yapıyoruz” dedik ve işimize devam ettik. Afişlerimizi E-5 karayolu üzerinde belli aralıklarla yapıştırmayı sürdürdük. Hedefimizde bu kez MARSA yağ fabrikası vardı. Mesafe uzak olduğu için malzemelerimizi dolmuşa binmek için paketleyip belirttiğimiz yere ulaştık. Fabrikada işçilerin çıktığında görecekleri her yere afişlerimizi donattık. Bu afişler her birimizin alınteri ile alınıyordu. Çok özen gösterdik bir tanesi bile boşa gitmesin diye. Bir başka emekçi mahallesine de 10-15 tane yapıştırmak üzere ayırıp, sabah erken saatlerde başladığımız afişleme işimizi bitirdik.
Kardeşler!
Bu 1 Mayıs afişleri, bildirileri, sınıf kardeşlerimizi bu 1 Mayıs’ta da UİD-DER saflarına çağırmak, birlikte omuz omuza yürümek içindir.
Ben emekli bir işçiyim. Ama aldığım maaş yetmediği için servis şoförlüğü yapıyorum. İşçi taşıyorum. Geçen yıl 1 Mayıs’a ilk defa UİD-DER saflarında katıldım. Bir işçi olarak çok heyecanlandım. Daha önce de yüzlerce kez bu yürüyüşlere katılmış bir işçi olarak söylüyorum bunu. Çünkü UİD-DER korteji işçilerin kortejidir. Sınıfın üretkenliği, disiplini ve coşkusunu görürsünüz burada. UİD-DER kortejinde yürüyenler omuz omuzadır. Çoluğu ile çocuğu ile. Coşkusu ve işçi türküleri ile. Hiç çekinmeden bu korteje katılın. UİD-DER’li sınıf kardeşlerimiz birbirlerini tanır, birbirlerini korurlar. Coşkulu olduğu kadar güvenlidir de.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
UİD-DER yürüyor, kavgamız büyüyor!
Son Eklenenler
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...