Buradasınız
“Önemli Bir Şey” Yok mu?
Ankara’dan bir meslek lisesi öğrencisi
Ben meslek lisesinde okuyan bir öğrenciyim. Size okula başladığım günden bu yana tanık olduğum olaylardan bazılarını aktaracağım. Bir gün okuldan çıktığımda okulun bahçesinde bulunan ve üst üste yığılmış tahtaların etrafında bir güvenlik şeridinin olduğunu gördüm. Koca tahta parçalarının böyle muhafaza edilmesi ilgimi çekmişti doğrusu. Hemen arkadaşımla birlikte oraya doğru gittik. Orada bulunan arkadaşlarımıza bunun ne olduğunu sorduk. Ve olayın aslını öğrendik. Mobilya bölümünde okuyan arkadaşlarımız, boylarından ve kilolarından çok daha büyük tahtaları kaldırmaya çalışırken tahtalar arkadaşlarımızın üzerine devrilmiş. Bunun üzerine arkadaşlarımız yaralanmış ve hastaneye kaldırılmışlar. Sonraki günlerde arkadaşlarımızı sargı bezleriyle okula gelirken gördük. Ancak bu olay üzerine ne okul idaresi ne de hocalarımızdan herhangi bir açıklama gelmedi. Hatta hocalarımızla bu olayı konuştuğumuzda bize “önemli bir şey yok” dediler. Onlara göre bu olay öğrencilerin dikkatsizliğinden dolayı olmuştu. Söz konusu olan arkadaşlarımızın sağlığı ve hatta canıydı. Fakat bu okul idaresi ve hocalar için “önemli bir şey” değildi. Nitekim daha sonra yaşayacağımız başka bir olay bu durumu tamamlıyordu.
Bu defa olay elektrik bölümünde okuyan arkadaşlarımızın başına gelmişti. Sınıfımızdaki lambanın bozulması üzerine elektrikçi arkadaşlarımız hocayla beraber sınıfa gelmişti. İşe koyulan arkadaşlarımız merdivene çıkmıştı. Ancak bu merdiven biraz farklıydı. Merdivenin iki ayağı birbirine bir iple bağlanmıştı. Biz bunu görünce sınıftaki hocaya bunun tehlikeli bir şey olduğunu söyledik. Hocanın bize verdiği cevap şuydu: “Bizim sizin gibilere değil bunun (lambayı tamir eden arkadaşımızı kastediyor) gibilere ihtiyacımız var!”
Aslında bugün yaşadığımız pek çok olay ile bu olaylar arasında doğrudan bir ilişki var. Gerekli iş güvenliği önlemleri alınmadığı için iş kazalarında hayatını kaybeden binlerce işçi var. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre 2016’da 1970 işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerden 56’sı çocuk işçiydi. Ancak bu ölümler patronlar için “önemli bir şey” değil.
Bizler meslek lisesinde okuyan öğrenciler olarak geleceğin işçileriyiz. Ve bu sistemin devamı bizim sömürülmemize bağlı. Okulda aldığımız eğitim tam da bunu sağlamak için. Yukarıdaki olaylarda da olduğu gibi hocalarımızın bize söylediklerinin aynısını patronlar işçilere söylüyor. Patronların sorgulamayan, itaatkâr ve hakkını aramayan işçilere ihtiyacı var. İşte meslek liseleri anlattığım olayda açıkça görüldüğü gibi patronların bu ihtiyaçlarını karşılıyor. Bizler geleceğin işçileri olarak sömürülmeye hazır hale getiriliyoruz. Bu sömürüden kurtulmanın tek yolu örgütlü sınıf mücadelesidir. Bizler de UİD-DER’li işçiler ve öğrenciler olarak sınıfsız, sömürüsüz bir dünya için hayatımızın her alanında mücadelemizi büyütüyoruz.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ!
Büyüdük
Kadın İşçiler Referandumda “Hayır” Diyor
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
- KYK Yurtlarında Ölmek İstemiyoruz!
- Bu Düzeni Yıkmak Boynumuzun Borcu
- Arel Üniversitesi Öğrencileri Servis Ücretine Neden İtiraz Ediyor?
- Aileler İstemese de Gençler Sorunları Görüyor
- Bizim Onlara İhtiyacımız Yok!
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...