Buradasınız
Örgütlü Olmak Çok Güzel Şey
Sarıgazi’den bir işçi
Tanıdığım biriyle sohbet ederken geçmişe bir yolculuk yaptık ve o yolculukta aradaki bir zaman dilimi güzel bir pencere araladı bize. “Örgütlü olmak çok güzel şey, ben örgütlülüğün tadına vardım” diyordu. Bu sözleri duymak beni de çok heyecanlandırmıştı ve pencere daha da aralandı. O yeniden yaşıyordu anlatırken o günleri:
“Bir fabrikada çalışırken önceleri her şey güzel gibiydi. Koşullar, şartlar iyiydi. Fedakârca çalışıyorduk. Sonra bir şeyler yavaş yavaş değişmeye başladı. Her şey bir bir elimizden alınıyordu. Kriz bahanesiyle arkadaşlarımız işten çıkartılıyordu. Biz de sendika getirmeye karar verdik. İşte o karardan sonra hayatımızda bir şeyler daha da değişti. Sendika yetki alınca patron tarafından acımasızca kapıya konulduk. O zaman fedakârca çalışırken patron tarafından nasıl sömürüye maruz kaldığımızı anladık. 246 işçi kardeşimle 6 ay boyunca süren zor, sancılı ama kazanımla sonuçlanan bir direniş yaşadım. Patronun sendikasızlaştırmak, örgütsüzleştirmek, bizleri birbirimize karşı kırdırmak, bölmek için yaptığı oyunlara karşılık biz her geçen gün el ele, kol kola daha bir kenetlendik. Birbirimizden aldığımız güçle, inanç ve kararlılıkla patronun yüreğine daha da bir korku saldık. Direniş sırasında büyük bir moral ve coşkuyla atılan sloganlar patronun suratına bir tokat gibi şakladı. Ne pahasına olursa olsun direneceğiz, kazanacağız dedik. İşçiler bir sınıf olarak hareket ettiğinde patronun güçsüzlüğünü ve kendi gücümüzü gördük. Birlikten kuvvet doğar sözü doğruymuş.
“Biz kadınlar direnişi daha da bir ayakta tutuyorduk. Ben sessiz sakin biriyken polise de, güvenlik görevlilerine de, patrona da kafa tutar olmuştum. Bana bir güç, bir güven gelmişti; şaşıyordum. Bir keresinde bizi içeri almak istemeyen güvenlik görevlisine ‘çekil şuradan, burası bizim ekmek teknemiz, içeri gereceğiz’ deyip güvenlik görevlisinin kravatından tutup çektim ve aç şu kapıyı dedim. Bu güç benim gücümden öte sınıfımın ve kararlı, haklı direnişimizin gücüydü.
“Birçok eyleme, yürüyüşe katıldık ama ömrümde ilk o zaman 1 Mayıs’a katıldım. O ne muhteşem bir gündü, müthiş güzel bir duyguydu. Hepimiz değişmiştik. Birbirinden nefret edenler en iyi anlaşanlar oldu. Hepimiz senelerdir farkında olmadığımız birçok şeyi öğrendik. Direniş bize çok şeyler kattı. Ben orada aldığım tadı bir daha çalıştığım hiçbir yerde bulamadım. O direniş bize örgütlülüğün ve dayanışmanın önemini, gerekliliğini, mücadele etmeden, direnmeden hiçbir şey elde edilemeyeceğini, patronun babamız mı, dostumuz mu, yoksa düşmanımız mı olduğunu öğretti. Polisin biz halktan yana değil patrondan yana olduğunu ve kapitalizm denen bir sistemin var olduğunu, bizim de o sistemde en mağdur kesim olduğumuzu öğrendik.
“Eskiden yürüyüş haberlerinde duyduğum bir sloganın ne kadar doğru ve anlamlı olduğunu direnişim bana öğretti: Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz! Biz işçi kardeşlerimle dayanışma içinde mücadelemizi kazandık. Kaç yıl geçti ama o heyecan, coşku insanın yüreğinden silinmiyor. Çünkü direnişte öğrendiğimiz bir şey daha vardı. Mücadelenin sadece fabrikadaki direnişten ibaret olmadığını, sınıf içindeki örgütlü mücadeleye de katılmak gerektiğini anladık. Örgütlü olmak güzel şey!”
Evet, gerçekten de örgütlü olmak çok güzel bir şey!
Fabrika Kızı
İşçilerin Sordukları/9
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bazen de REFİK Olmalı!
- Hak ve Adalet Mücadelesine Vurulan Kelepçeler Nasıl Sökülür?
- Ayrışarak Değil Birleşerek Kurtuluruz
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...