Buradasınız
PAK-PEN İşçisi Sendikal Örgütlülüğüne Sahip Çıkıyor
OHAL’i de fırsat bilen patronlar, işçilerin haklarına daha çok saldırıyor. Hak arayan, sendikalı olan işçiler işten çıkarılıyor, sendikalı işçilerin örgütlülüğü dağıtılmaya çalışılıyor.
Konya 2. Organize Sanayi Bölgesinde bulunan ve Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu PAK-PEN’de 32 işçi, toplu iş sözleşmesi süreci yaklaşırken, sendikal örgütlülüğü kırmak amacıyla işten atıldı. PAK-PEN patronu sözleşme sürecini sekteye uğratmak için 313 işçinin çalıştığı fabrikada, 311 üyesi olan Petrol-İş Sendikasının yetkisine itiraz etti. Ardından sendika üyesi bütün işçileri, başka işkolu numarası ile tescilli bulunan diğer işyerlerine kâğıt üstünde nakletti. Hatta bu amaçla başka işkollarında yeni şirketler açtı ve işçileri o şirketlerde çalışıyor gösterdi. Bu yolla işçilerin sendika üyeliklerini düşürmeye çalıştı. İşverenin saldırıları bununla da bitmedi. Haksız ve hukuksuz bir şekilde işyerlerinin değiştirilmesine boyun eğmeyen 32 işçi tazminatsız olarak işten çıkartıldı. Atılan işçiler içeride çalışan arkadaşlarının da desteğiyle 3 Ekimden bu yana direnişteler.
İşçi Dayanışması’na açıklama yapan işçiler, bölgedeki tek sendikalı işyerinin kendi fabrikaları olduğunu, diğer işverenlerin bu durumdan çok rahatsızlık duyduklarını ve PAK-PEN işverenini sendikayı kabul ettiği için dışladıklarını söylüyorlar. İşçiler, patronun tek amacının sendikayı işyerinden çıkarmak olduğunu hatta sendikayı aradan çıkarıp anlaşmayı kabul edenlerle çalışmaya devam edeceğini söylediğini belirtiyorlar. Petrol-İş’in PAK-PEN’de 2011 yılında örgütlendiğini, sendikadan önce işyerinde hiçbir söz haklarının olmadığını dile getiriyorlar. Bir vardiya bittiğinde rızaları alınmadan diğer vardiyada çalışmaya devam ettiklerini, montaj için uzun yola çıkan işçilerin döndüklerinde evlerine uğramadan yeni bir yere gönderildiğini, 3,5 yıl zam almadan çalıştıklarını anlatıyorlar. Sendikanın işyerine girmesiyle birlikte, işyerinde çalışma koşulları değişmiş, çalışma saatleri normale dönmüş. Bir işçi sendikanın nasıl bir değişim yarattığını şu sözlerle anlatıyor: “Boynumuzda adeta bir ip vardı. 50 metre uzaklaşınca hop deyip durdururlardı. Sendikalı olduktan sonra ‘ne bağırıyorsun kardeşim?’ diyebildik.”
Atılan işçilerin çoğu PAK-PEN’de uzun yıllar çalışmış. İşçiler, üretimin düştüğü zamanlarda kendilerine “biz bir aileyiz” dendiğini, dişlerini sıkmalarının beklendiğini; üretimin arttığı, evlerine gitmeden, gece-gündüz kartonların üstünde yatarak çalıştıkları zamanlarda ise eski sözlerin unutulduğunu, haklarını alamadıklarını dile getiriyorlar.
OHAL bahane edilerek işçilerin eylemleri kısıtlanıyor. Slogan atmaları, toplu yürüyüş yapmaları engellenmeye çalışılıyor. Polis tarafından tutuklanmakla tehdit ediliyorlar. İşçiler, işverenin bu hukuksuzlukları yaparken hem patron örgütlerine hem de Meclisteki patronlara güvendiğini, arkasını onlara yasladığını belirtiyorlar. Başbakanın bir taraftan işçilere “sendikalı olun, korkmayın” dediğine dikkat çeken işçiler, diğer taraftan da işverene sendikanın yetkisine itiraz hakkı verildiğini, bunun çelişkili olduğunu söylüyorlar.
İşten atılan PAK-PEN işçileri işverenlerin kölelik düzeni tutturduğunu ve bu düzen bozulmasın diye sendikayı istemediğini ifade ediyorlar. Konya genelinde pek çok işyerinde sendikal mücadele yürütüldüğünü, işverenlerin büyük miktarda para harcayarak bu örgütlenmeleri kırdığını, bazı fabrikalara işveren yanlısı sendikaların sokulduğunu belirtiyorlar. Bu nedenle de yürüttükleri mücadelenin çok önemli olduğunu, kazanırlarsa 40 bin işçisi olan Konya Organize Sanayi Bölgesine, Konya’ya, Türkiye’ye örnek olacaklarını vurguluyorlar.
PAK-PEN işçileri tüm saldırılara karşı dik durduklarını, birliklerini koruduklarını, mücadelelerinin kazanımla sonuçlanması için yasaların işçiyi koruması ve sendikal hakların artması gerektiğini söylüyorlar. Bütün bunları sağlamanın yolunun da birlik olmaktan, bilinçlenmekten, mücadele etmekten geçtiğini belirtiyorlar. “Bütün işçiler birlik olsun, dik dursun, kimse “sarı öküzü” vermesin. Biz vermemeye kararlıyız!” diyorlar.
Gölge
Hypatia’nın Direnci
- Akkuyu Nükleer Santrali Şantiyesi İşçileri İş Bıraktı
- Hakları İçin Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
- Özak Tekstil İşçileri Direnişlerini İstanbul’a Taşıdı
- Şahinkul Makina İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Kromevye’de Hukuksuzca İşten Çıkarılan İşçi Direniyor!
- 2023’ten 2024’e Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor!
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Grevlerle Direnişlerle Sürüyor!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...