Buradasınız
Poğaça Yerine Kahvaltı
Sefaköy’den bir işçi
Bültenimizi geç saatlerde bir fabrikanın önünde dağıttık. Benim evim dağıtım yaptığımız fabrikaya uzak olduğundan fabrikaya yakın bir evde oturan diğer UİD-DER’li arkadaşlarımdan evlerinde kalmamda bir sakınca olup olmadığını sordum. Onlar da memnuniyetle beni evlerine kabul ettiler. Biraz sohbet ettikten sonra işe gitmek için kaçta kalkacaklarını sordum. Onlar da sabah kaçta kalktıklarını söylediler. Sabah birlikte kahvaltı yapabiliriz fikrini ortaya attım.
Sabah uyandığımda çok güzel bir kahvaltı sofrası hazırdı. Peynir, zeytin, domates, salatalık, baharatla terbiye edilmiş yumurta haşlaması, bir iki çeşit reçel, çay ve de ekmek. Bir yandan kahvaltı, bir yandan da sohbet ediyorduk. Çalışma günlerinde kahvaltı olarak sürekli poğaça ve çayla idare ettiğimi söyledim. Onlar da benim gibiydi. Sadece pazarları düzgün bir kahvaltı yapabildiğimizi bir kere daha keşfettik. Ama bülten dağıtımı sonrası bir çalışma gününde dernek üyesi arkadaşlarımla güzel bir kahvaltı yapmanın da keyfi üzerimdeydi. Kahvaltıyı bitirdikten sonra sofrayı toparlayıp işbaşı yapmak için yola çıktığımızda arkadaşlarımdan biri “bugün güzel bir gün olacak” dedi. Gerçekten o gün güzel bir gün oldu.
Çalışma saatlerimiz o kadar uzun ki, bir kahvaltıya bile hasret kalabiliyoruz. Diğer yandan ise poğaça ile çay içmekten sindirim sistemimiz altüst oluyor. Sonra da sindirim sistemi bütün vücuda etki ediyor. En ufak şeyde de hastalanmamak işten bile değil. Hastalanınca da hastane kuyruklarımız başlıyor. Hastane kuyruklarında beklerken patronlar bizleri verimsiz buluyor. Verimsizlikten işten atıyorlar. İşsiz kalınca zaten sağlıklı beslenemezken üstüne bir de açlık tehdidiyle baş başa kalıyoruz. Bunların hepsi birbirine bağlı şeylerdir. Hepsinin de üzerinde durduğu şey ise dünya çapında işçi sınıfının örgütlülüğünün gün geçtikçe erimesidir. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği'nin bir üyesi olarak derneğimizin işçi sınıfının örgütlü mücadelesini yükseltemeye aday bir dernek olduğunu düşünüyorum.
Derneğimizin mücadelesi gün geçtikçe büyüyor. Mücadeleyle çalışma saatlerini de kısaltacağız. Bu mücadele büyüdükçe poğaça yerine kahvaltı etmeye başlayacağız. Aslında bu kadar küçük bir şeyi elde etmek bile mücadele etmekten geçiyor.
ONLAR
Kıdem Tazminatlarımıza Sahip Çıkalım
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...