Merkez Bankası tarafından yapılan “Türkiye’de Ücret Dinamikleri” araştırmasının sonuçları paylaşıldı. Araştırmaya göre 2017 yılında Türkiye’de 2 milyon 136 bin işçi asgari ücretin çok altında, 7 milyon 87 bin işçi ise asgari ücret seviyesinde veya çok az üstünde bir ücretle geçinmeye çalıştı. Bu iki grup dikkate alındığında ülke genelinde en az 9,2 milyon işçinin sefalet ücretleriyle çalıştırıldığı gerçeği gözler önüne seriliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2017 yılı Hane Halkı İşgücü Anketi verilerinin kullanıldığı araştırmada yer alan bilgilere göre, 2017 yılında istihdam edilen yaklaşık 28 milyon kişiden yaklaşık 19 milyonu ücret ve yevmiye ile çalışıyordu. Araştırma, ücret ve yevmiye ile çalışanların neredeyse yarısının asgari ücretin altında, asgari ücrete veya biraz üzerinde bir ücrete çalıştırılmış olduğunu ortaya koyuyor. AGİ dâhil asgari ücretin 1404 lira olduğu 2017 yılında ücret ve yevmiye ile çalışanların %37,5 gibi oldukça yüksek bir bölümünün (7 milyon 87 bin işçi) ise ayda sadece 1200 ila 1600 lira arasında bir gelirle geçinmeye mahkûm edildiği ortaya çıkıyor. Daha da vahimi, o dönemde 1200 liraya çalıştırılan 2 milyonun üzerinde işçinin olduğu açıklanmasıdır. 19 milyon olarak açıklanan “ücret ve yevmiye” alanların içinde ağırlığı 4/a statüsünde çalışan işçiler oluşturuyor. 2017 yılı için SGK, 14,5 milyon 4/a statülü işçi olduğunu açıklamıştı. Bu demek oluyor ki 14,5 milyon işçinin 9,2 milyonu asgari ücretle ve hatta daha da düşük ücretlerle çalıştırılmış!
Merkez Bankası’nın yaptığı araştırmada dikkat çekici bir başka husus daha bulunuyor. Şöyle ki 2017 yılında 1600 ilâ 4 bin lira aralığında bir ücretle çalışan 8,3 milyon kişi olduğu söyleniyor. Şöyle düşünelim; o dönem 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 5,300 lirayken o ailenin sadece mutfağına girmesi gereken para 1600 liraydı. Asgari ücret ise tam anlamıyla sefalet ücreti olarak 1404 lira olarak belirlenmişti. Bu durumda asgari ücret bandının üzerinde ücret alan grup için alt sınırın 1600 liradan başlatılması aldatmacadan başka bir şey değildir. Ücret aralığı 1600 liradan başlayan 8,3 milyon kişinin önemli bir kısmının ücretinin bu aralığın en alt seviyelerinde olduğunu tahmin etmek güç değildir. Araştırmada ayrıca 2017 yılı gelir seviyelerine göre ortaya çıkan oransal dağılım 2019 asgari ücret seviyesine göre uyarlanıyor ve bugün 2 bin 20 liralık asgari ücrete rağmen 2 milyondan fazla işçinin aylık 1726 liranın altında bir ücretle çalıştırıldığı söyleniyor.
Egemenlerin ülkenin büyümesiyle övünmemizi istediği 2017 yılında dahi işçilere sefalet ve açlık dayatılmış durumdayken, içinden geçtiğimiz ekonomik kriz sürecinde tablo daha da vahimdir. Sözde asgari ücret AGİ dâhil 2020 seviyesine getirildi fakat her şeyden önce işçilerin alım gücündeki kayıplar telafi edilmedi. Pek çok işyerinde sigortalı olsun olmasın asgari ücretin altında bir ücretle milyonlarca işçinin çalıştırıldığı biliniyor. Kriz derinleştikçe patronlar sömürünün dozunu arttırmaya, krizin olumsuz faturasını biz işçilerden çıkarmaya çalışıyor. Biz işçilere kenetlenmekten ve mücadele etmekten başka seçenek kalmıyor.