Biz geçtiğimiz Pazar günü, UİD-DER Sarıgazi şubesinde gösterilen bir tiyatro oyununa gittik. Oyunun adı “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” idi. İzleme şansı bulduğumuz bu oyun bizi oldukça şaşırttı. Binlerce yıl önce eski Mısır’da yaşananların bu kadar gerçekçi bir dille yansıtılmış olması hoşumuza gitti. Günümüz çalışma koşullarının o dönemin çalışma koşullarından çok da uzak olmadığını tiyatro sahnesinde, gözlerimizle gördük.
Sahnede eski Mısır’ı izlerken, o dönem kölelerin kafasındaki fikirlerin de aynı bugün olduğu gibi, egemen sınıfın fikirleri olduğunu gördük. Köle İbrahim, kölelere yaşam koşullarından ve bu koşulları değiştirebileceklerinden bahsettiğinde, tüm köleler bu fikirleri “tuhaf” ve “korkutucu” buldular. Bugün işyerlerinde yaşadıklarımız da maalesef sahnedekilerden çok farklı değil. Birçoğumuz bize bahsedilen yeni fikirleri tuhaf ve korkutucu bulabiliyoruz.
Sahnede fark ettiğimiz bir karakter bizi oldukça etkiledi. Oyunda boy gösteren “Deli Mecnun”u kendimize yakın hissettik. Deli Mecnun, yaşadığı dönemin tüm haksızlıklarını fark eden ve aynı zamanda bunları açıkça söylemekten çekinmeyen bir köleydi. Bu yüzden de etrafındakiler onu “Mecnun” (deli) olarak çağırıyorlardı. Biz de işyerlerimizde ve mahallelerimizde mücadele ederken ve başka bir dünyanın mümkün olabileceğinden bahsederken, benzer tepkilerle karşılaşabiliyoruz.
Şunu bir kez daha gördük ki; hangi dönem olursa olsun sömürülen sınıf birlik olduğunda egemen sınıfa başkaldırabiliyor. Başkaldırmakla da kalmayarak iktidarları ele geçirebiliyorlar. İzlediğimiz oyunda, işçi tiyatrosunun sahneye taşıdıkları bize ümit verdi. İnanıyoruz ki; işçi sınıfının örgütlü birliği kapitalizmin piramidini yıkacaktır.