Merhabalar, ben Fatih’te hastanede çalışan bir kadın işçiyim. Bu sene de 1 Mayıs’ta alanlardaydık. Her sene bir önceki seneye göre daha bilinçli olarak alanlarda oluyoruz. Bilinçli diyorum çünkü UİD-DER sayesinde çok şey öğreniyoruz ve 1 Mayıs’a da öyle hazırlanıyoruz. İlk 1 Mayıs’a katıldığımda hem çok korkmuş hem de heyecanlanmıştım. Korkumun sebebi medyanın televizyonlarda verdiği olaylı görüntülerdi. Sanki işçiler olay çıkarıyor, polis de müdahale ediyor izlenimi veriyorlardı. Ama gerçek öyle değilmiş. Halaylarla, marşlarla, sloganlarla coşkunun doruğa çıktığı bugünü karalamaya çalışıyorlar. Biz de bu gerçeği kendi başımıza öğrenmedik. Bizler UİD-DER sayesinde bilinçli birer işçi olduk. 1 Mayıs’ın piknik ya da dinlenme günü olmadığını, mücadele edilerek kazanılan 8 saatlik çalışma hakkımızın simgesi olan bu güne sahip çıkmamız gerektiğini öğrendik.
İlk 1 Mayıs’a arkadaşımla katıldık. Sonraki yıl kız kardeşim ve kızım da bize katıldı. Bu sene ise kızım, eşim, arkadaşım ve kızı, işyerinden de iki arkadaşım katıldı. Her sene sayımız artıyor. Seneye daha çok arkadaşımızı katmak için daha çok çaba göstereceğiz. Çünkü işçiler bu anlamlı günde bir arada olmalı.
Kardeşler, 1 Mayıs biz işçilerindir. Geçmişte işçi kardeşlerimizin canları pahasına kazanmış olduğu haklarımıza sahip çıkmalıyız. Her zaman söylediğimiz gibi UİD-DER’de örgütlenip daha güçlü olmalıyız.