Merhaba arkadaşlar. Ben Ankara’dan bir meslek lisesi öğrencisiyim. Sizlere bu sene katıldığım 1 Mayıs günüyle ilgili duygu ve düşüncelerimi aktaracağım. Dediğim gibi ben bir meslek lisesinde okuyorum ve tabi ki geleceğin işçisi olarak eğitiliyorum. Patronlar işçilere karşı nasıl davranıyorsa okulumuzda da bize öyle davranılıyor. Yani bizim okulda da çok haksızlık var. Sanki bizi bugünden haksızlıklara alıştırmaya çalışıyorlar. İşte ben bu sene ilk 1 Mayıs’ıma işçi sınıfının tüm talepleriyle beraber biz meslek lisesi öğrencilerinin de taleplerini haykırmak için gittim.
1 Mayıs’ta içinde bulunduğumuz OHAL koşullarına rağmen binlerce insan meydanlara aktı. Çürümüş olan kapitalist düzene öfkesini haykırmak, dosta düşmana sesini duyurmak için dünyanın her yerinden farklı dilden, farklı ırktan, farklı kimlikten işçiler meydanları doldurdu. Türkiye’de de işçi sınıfı sesini duyurmak için meydandaydı. Ben de o gün UİD-DER’li bir öğrenci olarak mücadele örgütümle beraber 1 Mayıs meydanına gittim ve “Artık Yeter” dedim. İlk kez katıldığım 1 Mayıs meydanından çok şey öğrenerek ve gelecek için umut dolarak ayrıldım.
Evet, o gün UİD-DER ile birlikte o meydanda olmak, sesini hep beraber dayanışma azmi ile duyurmak çok umut verici bir duyguydu. Bu duyguyu her alana taşımanın, taleplerimizi her yerde dile getirmenin, işçi sınıfının daha çok örgütlenip sömürü düzenine dur demesinin vakti gelmiştir diyorum.
YAŞASIN İŞÇİ SINIFININ DAYANIŞMASI, YAŞASIN BİR MAYIS!