Yılda 364 gün patronlar için dönüyor dünya. Ama bir gün var ki işte o gün bizim günümüz. İşçilerin birlik ve mücadele günü 1 Mayıs. Her yıl dünyanın her yerinde işçiler büyük coşkuyla kutluyor bu günü. Biz de bu yıl yine UİD-DER kortejiyle meydanlardaydık. Türkiye’de bu yıl son dönemlerin en güzel 1 Mayıs’ı oldu desem yanlış olmayacaktır.
Biz işçiler için yaşam koşullarının her yıl hatta her gün daha da zorlaştığı bir dönemden geçiyoruz. Öyle ki OHAL yıllar oldu hala devam ediyor. Baskılar, yasaklamalar almış başını gidiyor. Aldığımız maaş ayın sonunu getirmeye yetmiyor. 1 Mayıs’ta on binlerce işçi olarak bu duruma dur demek, bu bozuk düzenin çarkına çomak sokmak için dökülmüştük meydanlara. Küçük çocuklardan emekli amcalara, kadın işçilerden genç öğrencilere kadar herkes oradaydı. Sloganlar atarak, taleplerimizi haykırarak, şarkılar söyleyerek yürüdük kortejimizde. UİD-DER korteji her yıl olduğu gibi bu yıl da düzeni ve disiplini ile insanların dikkatini çekti. Kızıl bayraklarımız elimizde, hep beraber kol kola omuz omuza kutladık 1 Mayıs’ı. Üzerinden bir hafta geçmesine rağmen “Ne güzel bir gündü” diye hatırlayıp mutlu oluyorum.
Her 1 Mayıs bana ne kadar çok, ne kadar da güçlü olduğumuzu yeniden gösteriyor. Böyle bir dönemde büyük bir kitle ile meydanları doldurduğumuzu görmek moralimi yükseltti. Onlar bizi birbirimize düşmanlaştırmaya çalışsalar da biz 1 Mayıs’ta bir kez daha ispatladık onlara boyun eğmeyeceğimizi. 1 Mayıs bize örgütlü olmanın önemini yeniden göstermiş oldu. Şimdi bize düşen de mücadeleye daha fazla sarılmak olacak. 1 Mayıs’ın verdiği coşkuyu kaybetmeden daha çok işçi arkadaşımız ulaşarak safları sıklaştırmalıyız. Dünyanın, yılın her günü bizim için döneceği zamanlar için mücadelemizi büyütelim.