13 Mayıs 2014’te Soma’da, 301 madenci, Soma Kömürleri A.Ş.’ye ait maden ocağında hayatını kaybetti. 9 Ağustosta, bu katliama ilişkin davanın 9. duruşmasına Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada, Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın savunmasında sarf ettiği sözler dikkat çekti. Duruşma oturumunda konuşan Gürkan, “Ülkemiz PKK, DHKPC, FETÖ saldırısı altındadır. Bunun terör saldırısı olma ihtimali araştırılmalıdır” dedi. Bilirkişi raporunun FETÖ’cülerden alınan talimat ile yazılmış olabileceğini iddia etti.
Duruşma gününden önce, Soma faciasının “FETÖ sabotajı olduğu” iddiası sosyal medyada çeşitli hesaplar tarafından dile getirilmeye başlanmıştı.
Davanın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, duruşma öncesinde Birgün gazetesine yaptığı açıklamada, sabotaj iddiasını Soma Holding avukatlarının şimdiye kadar belli belirsiz dile getirdiklerini, şimdi ise daha yüksek sesle ifade edecekleri kanısında olduğunu söylemişti. Nitekim 15 Temmuz darbe girişimi sonrası görülen davada, beklendiği gibi sabotaj iddiası yeniden gündeme getirildi. İş güvenliği önlemlerini almayan ve işçileri ölüme gönderen Soma Kömürleri A.Ş. patronu, toplumdaki darbe karşıtlığından faydalanmaya ve katliamdaki sorumluluğundan sıyrılmaya çalışıyor.
Duruşmada müşteki avukatı olarak konuşan Selçuk Kozağaçlı, ocakta faciaya sebep olan usulsüzlüklere dikkat çekti. Ocağın havalandırma planının tahrif edildiğini, 140 ayak havalandırmasında tahrifat yapıldığını aktardı. Önceki duruşmalarda, maden şirketinin yalnızca finans işleriyle ilgilendiğini iddia eden Can Gürkan’ın maden ocağı içindeki görüntülerini gösterdi.
Kozağaçlı’nın konuşması sonrasında savunma için söz alan Can Gürkan, Soma faciasının bir terör saldırısı olabileceğini, bilirkişi raporunun FETÖ’cülerden alınan talimatla yazılmış olabileceğini iddia etti.
Soma Holding patronu, bu iddiasını facia sonrası yayınlanan iddianameyi hazırlayan savcılardan birinin darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanmış olmasına dayandırdığı anlaşılıyor. Can Gürkan’ın iddialarına madenci aileleri sert tepki gösterdiler.
Bilirkişi raporunun duruşmaya yetiştirilmemesi nedeniyle duruşma kısa sürdü. Facianın meydana geldiği ocakta, geçen Şubat ayında yapılan bilirkişi incelemesinin raporunun tamamlanması için mahkeme heyeti tarafından 3 ay süre verilmiş, ardından Ağustosa kadar bu süre uzatılmıştı. Ancak aradan geçen süreye rağmen rapor tamamlanamadı.
Ailelerden basın açıklaması
Duruşma öncesinde Soma madencilerinin aileleri, hayatını kaybeden yakınlarının isimlerinin yer aldığı pankart açarak basın açıklaması gerçekleştirdiler. Basın açıklamasını, hayatını kaybeden işçilerden Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak okudu. Çolak, darbe girişiminin ardından Soma faciasının Fethullahçıların bir sabotajı olduğuna ilişkin iddialara tepki gösterdi. “Bu bir işçi katliamıdır. Bunların sorumluları ise siyaset ve sarı sendikadır. Biz Soma Maden Facias’ının ilk gününden itibaren Soma Şehit Madenci Aileleri ve Sosyal Haklar Derneği olarak, hem sokakta hem duruşma salonunda hukuksal olarak mücadele ediyoruz. Soma'da yaşanan bir katliamdır, bu katliam ne FETÖ’nün ne de başka birisinin sabotajı değildir. Sermaye, siyaset ve sarı sendika üçlüsünün sorumlu olduğu bir işçi katliamıdır” dedi.
Çolak, denetlemeleri yaptırmayan, faciadan kısa bir süre önce Eynez Maden Ocağı’nı “en güvenli maden” ilan eden enerji politikalarıyla emek sömürüsünü var eden siyaset ve siyasetçilerin katliamdan sorumlu olduğunu vurguladı. “İşçilere en alt düzeyde eğitim bile vermeden yer altına sokan, en temel iş güvenliği önlemlerini almayan, havalandırmanın sorunlu olduğunu bildiği halde binlerce işçiyi madene sokan sermaye, katliamdan sorumludur” dedi.
İşçilere sahip çıkmayan Türk-İş/Türkiye Maden-İş Sendikasını da eleştiren Çolak, “İşe alımından itibaren tamamen işveren ile birlikte hareket eden, seçimlerde işçilerin ellerine tutuşturduğu zarflar ile işçilerin şikâyetlerini dinlemeyen, madende kötü koşullarda çalışmasına göz yuman, işçiler üzerinden para kazanıp işçiler için bir tek adıma dahi atmayan sarı sendika, Soma katliamından sorumludur” dedi. Ailelerin tek talebi olduğunu söyleyen Çolak, “göz göre göre gelen Soma katliamının tüm sorumluları bir gün yargılanacak ve hak ettikleri cezaları alacaktır” dedi.
Duruşma, mahkeme heyeti tarafından ilk oturumun ardından 23 Ağustosa ertelendi. 23 Ağustos bilirkişiye raporu teslim etmesi için verilen sürenin son günü.
Duruşmanın ardından bir açıklama yapan ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, davada iki önemli gelişme yaşandığını belirtti. Kozağaçlı, birinci gelişmenin Alp Gürkan’ın iddianamesinin Can Gürkan’ın avukatının müdahalesiyle durdurulması, ikinci gelişmenin Can Gürkan’ın suçu FETÖ’ye yıkması olduğunu ifade etti. Gelinen süreçte savunma avukatlarının iddialarından sahte itirafçılar ortaya çıkarılacağı, davanın sanıklarının bu şekilde kurtarılmaya çalışılacağını tahmin ettiklerini söyledi.