Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş’in 2 Şubatta başlayacaklarını ilan ettikleri 130 bin metal işçisini kapsayan grev, Bakanlar Kurulu kararıyla yasaklandı. Böylece AKP döneminde yasaklanan grev sayısı 14, OHAL bahanesiyle yasaklanan grev sayısı ise 6 oldu. Erteleme adı altında grevin yasaklanma kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Gazetede yasak kararının 2 gün önce alındığı görülüyor. Hükümetin ve Cumhurbaşkanının imzasının bulunduğu yasaklama kararının gerekçesi, grevin “milli güvenliği bozucu nitelikte” görülmesi. Yasaklama kararı Türkiye Metal İşverenleri Sendikası’nın (MESS) işçi sendikalarıyla bugün yapacağı görüşmenin hemen öncesinde açıklandı.
Grevin yasaklanma kararına tepki gösteren Birleşik Metal-İş Sendikası, yayımladığı açıklamada Ocak 2017’deki EMİS grevinin yasaklanma kararına karşı gösterdiği tutumu hatırlattı ve bu yasağı da tanımayacağını, 2 Şubatta greve çıkacağını ifade etti. Birleşik Metal-İş Sendikasının açıklaması şöyle:
“Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile devam eden ve 130 bin işçiyi kapsayan Grup Toplu İş Sözleşmesinde, grev uygulama kararlarının işyerlerinde ilan edildiği bir aşamada, Bakanlar Kurulu’nun kararıyla grevimiz yasaklandı.
Hükümet, grev yasaklarını çeşitli bahaneler kullanarak yasaklamayı bir alışkanlık haline getirmiştir. Bizler metal işçileri olarak, hükümetin sadece ve sadece patronları koruyan, işçinin alın terini gözetmeyen, işçilerin grev hakkını elinden alan, anayasal bir hakkın kullanımını engelleyen kararını, grev yasağını, daha önce EMİS işyerlerinde tanımadığımız gibi şimdi de TANIMIYORUZ.
Bugün metal işçileri olarak işyerlerinde grev yasağını açıklayanlara ve sermayeye cevabımızı üretimden gelen gücümüzü kullanarak vereceğiz.
Sendikamız, MESS’e bağlı 30 işyerinde 12 bine yakın işçi adına almış olduğu grev uygulama kararını 2 Şubatta hayata geçirecektir.
Tüm emek dostlarını, Birleşik Metal üyesi işçilerin bu haklı mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz.”
Bakanlar Kurulunun yasaklama kararının ardından MESS ve Türk Metal arasında gerçekleştirilen toplantıda MESS, zam teklifini yüzde 13,2’ye çektiğini açıkladı. Grev hakkının yasal olarak kullanılmasının engellenmesini, özgür toplu sözleşme düzenine vurulmuş bir darbe olarak nitelendiren Türk Metal ise, zam teklifini yüzde 38’den yüzde 30’a çektiğini açıkladı.
Grevle birlikte MESS’in ilan ettiği lokavt da aynı gerekçeyle yasaklandı. Bakanlar Kurulu grev ve lokavtı yasaklayarak işçilere ve patronlara eşit mesafede duruyormuş görüntüsü vermek istiyor. Ancak hükümetin patronların safında olduğu son derece açıktır. Hükümet, üretimin durmasının önüne geçmeyi, patronlar için kâr musluklarını açık tutmayı ve işçileri düşük zamma razı etmeyi hedefliyor. Metal işçisinin mücadelesinin toplumsal muhalefeti büyütmesinden korkuyor.
Metal sektöründe işçilerin ağır koşullar altında ve yüksek tempoda çalışmaları sayesinde patronlar kâr rekorları kırıyor. Bu rekorları ve yüksek büyüme rakamlarını hatırlatan metal işçileri, üretilen toplam değerden daha fazla pay talep ediyor. İşçiler, bu nedenle taleplerini elde etmek için greve çıkmakta kararlı olduklarını ifade ediyorlardı. AKP hükümetiyse, OHAL’i ve grev yasaklarını işçilerin mücadelesi engellensin, sermaye sınıfı işçileri daha rahat sömürsün diye devam ettirdiğini açıkça ifade ediyor. OHAL’den istifadeyle anında grevi yasakladığını daha önce beyan etmiş olan iktidar, MESS grevini de OHAL’den istifade ederek aynı amaçla yasakladı.
Grev yasakları yalnızca metal işçilerine değil tüm işçilere karşı bir saldırıdır. İşçi sınıfına kölelik koşullarının dayatılması, işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanmalarının gayrimeşru biçimde engellenmesidir. Grev yasakları ve baskılar ancak başta metal işçileri olmak üzere tüm sektörlerden işçilerin omuz omuza mücadelesiyle aşılabilir.