Krizle birlikte işten çıkarmalar arttı. Çıkarılma korkusu yaşayan işçileri görünce “acaba bugün hangimizi kesecekler” diye düşünen tavuklar geliyor aklıma. Bundan aylar önce Tavuklar Firarda adlı bir animasyon filmi izlemiştim. Bay Tweedy’nin büyük bir tavuk kümesi vardır. Bay ve Bayan Tweedy, tavukların yumurtalarını satarlar, yumurtlamayan tavukları kesip yerler. Ama yumurta satmak yeterince kârlı değildir. Daha çok para kazanmak için yumurta satmaktan vazgeçerek tavuklu turta satmaya karar verirler. Kümesteki tavuklardan Ginger, arkadaşlarını uyarmaya çalışır, onlara yaklaşan tehlikeyi gösterir. Kesilip kızartılan arkadaşlarının acısını birlikte yaşarlar. Bunun üzerine tavuklar Ginger’ı daha dikkatle dinlemeye başlarlar. Başta Bunty, Fowler ve Babs olmak üzere tüm kümes arkadaşları korkuyu bir kenara bırakarak örgütlenmeyi kabul ederler. Daha güzel bir dünyaya, kümes ve çiftlik sahiplerinin olmadığı, yemyeşil çimlerle kaplı bir dünyaya ulaşmak için bir şeyler yapmaya karar verirler. Birlikte kaçış planı yaparlar ve hazırlıklara girişirler. Her ne pahasına olursa olsun tel örgüleri aşıp kümeslerinden kaçmakta kararlıdırlar. Türlü zorluklardan ve maceralardan sonra hep birlikte hareket ederek çiftlikten kurtulurlar. Bizler de krizin bedelini ödemek, yoksulluk içinde yaşamak istemiyoruz. Ama firar etme şansımız yok, bizim dünyamızı örgütlenmek ve bulunduğumuz her yerde sermaye sınıfına karşı mücadele vermek değiştirecek.
İşçiler arasında kriz var mı yok mu tartışmaları sürerken, benim çalıştığım fabrikada her gün işten atmalar oluyor ve “beni neden işten çıkarıyorsunuz?” diye soran işçiye şöyle deniliyor: “Kriz var bu yüzden sizi çıkarıyoruz.” Hayat pahalılığı yetmezmiş gibi bir de işsiz kalma korkusu sarıyor yüreğimizi. Sabah işe giderken şimdilik bir işimiz var diyoruz. Fakat her akşam paydosa doğru acaba kim işten çıkarılacak diye korku sarıyor herkesi. Oh bugün de işten çıkarmadılar diye sevinir hale geldik. Eğer işçiler olarak buna bir dur demezsek işsizlik belasını tadacağız. Sıranın bize gelmesini beklememeliyiz. Krizi biz işçiler mi çıkardık ki bedelini biz ödeyelim diye sorgulamalıyız.