Enflasyon oranı artmaya mutfaktaki yangın büyümeye devam ediyor. TÜİK’in yayımladığı Mart ayına ait enflasyon rakamları, ücretlerin hayat pahalılığı karşısında nasıl hızla erimekte olduğunu gözler önüne seriyor. Mart ayında aylık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) artışı yüzde 1,03 olurken, yıllık enflasyon yüzde 19,71’e yükseldi.
Yıllık en fazla artış işçi ve emekçileri en çok ilgilendiren gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşti. Bu gruptaki artış yüzde 29,77 olarak gerçekleşti. Sadece gıda fiyatları aylık yüzde 2,6’lık artışla yıllık yüzde 31,01’e ulaştı. Gıda grubu içinde ise taze meyve ve sebze fiyatlarındaki artış aylık yüzde 9,1’e ulaştı. Bu gruptaki sadece 3 ayda gerçekleşen artış yüzde 44,3, bir önceki yılın aynı ayına göre ise yüzde 70,69 oldu. İşte bu rakam işçi ve emekçilerin gerçek enflasyon rakamıdır.
Bu grupta biber fiyatı en çok artan sebze oldu. Çarliston biberin fiyatı yüzde 43,81, sivri biberin fiyatı ise yüzde 36,04 oranında arttı. Bu yüksek artış nedeniyle emekçi aileleri “bay biber” diye hitap etmeye başladıkları biberi, taneyle almaya devam edecekler. Biberi patlıcan yüzde 19,94’le, mevsimlik bir sebze olan karnabahar ise yüzde 19,19’la takip ediyor. Egemen sınıfın sözcülerinin “mevsimlik meyve yiyin” gibi açıklamaları, meşhur “ekmek yoksa pasta yiyin” sözünü akıla getiriyor.
Hükümet, gıda fiyatlarının artışını durduracak politikalar izlemek yerine, geçen yılın sonundan itibaren zabıtaları market market dolaştırmış, soğan depolarını bastırmış, birkaç pazaryerinde tezgâh fiyatlarının düşürülmesini sağlamıştı. Bu göstermelik adım çare olmayınca, bu kez de Ocak ayından itibaren tanzim satış uygulamasına geçmişti. Tüketicilerin 3’er kilo ile kısıtlı olması şartıyla bazı sebzelere daha ucuza ulaşmaları bir aldatmacadan başka bir şey değildi. Üstelik sınırlı sayıda kurulan tanzim noktalarında kuyruğa geçen emekçiler saatlerini harcamak zorunda kalıyor. Bu sözde “varlık kuyrukları” uygulamasını takiben, marketlerdeki fiyatların da baskılanması Şubat ayında sebze enflasyonunun daha düşük gösterilmesine yaradı. Ancak Martla birlikte bu kuyrukların da yükselen enflasyon karşısında yetersiz kaldığı ortaya çıktı. Fiyatları hızla yükselen sebzeler tanzim tezgâhlarında görünmez oldu. Sonuç olarak Mart ayında sebze ve meyve fiyatlarındaki aylık artış yüzde 9,1’e ulaştı.
TÜİK’in emekçiler için çok sayıda gereksiz kalemi hesaba katarak daha düşük saptadığı enflasyon rakamları, gün geçtikçe yükselmeye devam ediyor. Emekçilerin mutfağındaki yangın da büyüyor. Yine TÜİK’in açıkladığı büyüme ve sanayi üretim rakamları, ekonominin düzelmek bir yana daha da kötüleşeceğinin işaretlerini veriyor. GSYH büyüme hızı 2018’in son çeyreğinde eksi 3, Ocak ayında açıklanan Yıllık Sanayi Üretim Endeksi ise eksi 7,3 olarak gerçekleşti.
Siyasi iktidar, 31 Mart seçimlerini de hesaba katarak enflasyonu düşük gösterecek şekilde hareket etti. Ancak göz boyamalar, oyalamalar, fiyatların baskılanması tırmanan fiyat artışını ve emekçilerin alım gücünün düşmesini gizleyemiyor. Üstelik hükümet, işçi sınıfına karşı saldırı hazırlığı yapıyor. Önümüzdeki dönemde iğneden ipliğe zam yapılması ve kitlesel işten atmalar gündemdedir. İşçi sınıfı bu saldırıya ancak birliğini ve dayanışmasını güçlendirerek cevap verebilir.