130 yıllık bir mücadele geleneği olan 1 Mayıs bu yıl da dünyanın dört bir yanında milyonlarca işçi tarafından coşkuyla, umutla, inançla kutlandı. Türlü karalamalara, 1 Mayıs’ın içini boşaltma girişimlerine karşın bu mücadele geleneği tüm canlılığı ile sürüyor, nesilden nesile yaşatılmaya devam ediyor. Mücadele örgütümüz UİD-DER de 1 Mayıs’ta kızıl kortejiyle yerini aldı. Yediden yetmişe pek çok işçi kardeşimizin yer aldığı kortejimiz tüm dikkatleri üzerine çekti yine. Özellikle de tüm canlılıklarıyla kortejimizi güzelleştiren emekçi kadınlarımız, dinamiklikleriyle göz dolduran gençlerimiz, sevimlilikleriyle sıraların arasında koşuşturan çocuklarımız… UİD-DER’in sitesine gönderdikleri mektuplarda, “Dün Babamın Omzunda, Bugün Kendi Ayaklarımın Üzerinde!” diyen gençlerimiz de var. Bebekliğinden beri 1 Mayıs’ta UİD-DER kortejinde yer aldığını söyleyen çocuklarımız da.
İşçi sınıfımızın çocukları büyüyor. Nâzımlar, Denizler, Canberkler, Çınarlar, Derinler, Doğalar, Sinanlar büyüyorlar. Bebekliklerinden itibaren babalarının boynunda, annelerinin kucaklarında yumrukları sıkılı, haykıran ablalarını, ağabeylerini görüyorlar. Başlangıçta anlamlandıramadıkları bu kalabalık ilerleyen yıllarda onlara ait oldukları sınıfı anlatıyor. Kızıl, coşkulu, inançlı, onurlu ve mücadeleci işçilerin aralarında büyüyorlar. Deyim yerindeyse çekirdekten yetişiyorlar. Tıpkı fotoğraftaki çocuğumuz gibi. Dedesiyle, babasıyla birlikte 1 Mayıs’taki yerini aldı o da. İki yıl önce anne kucağında, geçen yıl babasının omzunda, bu yıl dedesinin ellerinde ilerlediği çocuk arabasıyla. Birkaç yıl sonra kendi ayaklarının üzerinde kortejimizdeki yerini alacak. Ne mutlu ki, sınıfımızın çocukları gözlerini dünyaya açtıkları andan itibaren, nesilden nesile yaşatılan bu mücadelenin bir parçası oluyorlar.