Petrokimya İşçilerinden Selam
Kocaeli’den bir grup petrokimya işçisi
12eymit_man.jpg [1]
Kardeşler, bizler petrokimya işkolunda otomobil sanayisine plastik parça üreten fabrikalarda çalışan işçileriz. Kimimiz uzun yılardır aynı fabrikada çalışıyoruz, kimimiz 5, kimimiz 10 yıllık, kimimiz ise birkaç aylık işçiyiz. Çalıştığımız sektör dışında bizlerin bir ortak noktası var. O da Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği. Bizler severek ve coşkuyla UİD-DER etkinliklerine, faaliyetlerine ailesiyle, işçi kardeşleriyle, dostlarıyla katılan işçileriz. Bizler sınıf bilinçli, örgütlü ve çalışkan olmanın ne demek olduğunu bilen ve bu yoldan ayrılmayacak işçileriz.
Geçen gün çay molasında bir işçi arkadaşımız her ay heyecanla beklediğimiz, ilgiyle ve severek okuduğumuz İşçi Dayanışması gazetesinin son sayısındaki bir yazıyı gösterdi. “Arkadaşlar bu ay Haziran ayı ve 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin yıl dönümü yaklaşıyor. İşçi Dayanışması bülteni şiir ve marşlarla bu şanlı direnişi çok güzel işlemiş” diye hatırlattı. Bizler de “evet, biz de okuduk o yazıyı. Mücadele tarihimizden önemli bir kesit olan 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişini çok güzel işlemişler” diye cevap verdik. İşçi abimiz, “arkadaşlar 15-16 Haziran’ın başka bir anlamı daha var” diye devam etti: “Biliyorsunuz işçilerin mücadele örgütü UİD-DER de 13 yıl önce bu tarihte kuruldu.”
Arkadaşımızın bu sözlerinden sonra her birimizin zihninde bir ışık çaktı. Her birimiz içimizde kıpır kıpır duygular hissettik. O anki duygu ve düşüncelerimizi sizlerle de paylaşmak istedik. Çünkü bizler az evvel de belirttiğim üzere 13 yıl önce kurulmuş olan Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği ile geçen yıllar içerisinde çeşitli vesilelerle tanışmış olan, UİD-DER’i tanıdığı için kendisini şanslı hisseden işçileriz. Kimimiz hakkını aramak için çıktığı bir grev ya da direniş vesilesiyle, kimimiz başka sorunlarla boğuşurken tanıştık örgütümüzle. UİD-DER’li işçiler bu mücadeleler ve zorlu uğraşlar süresince bizlere hep destek oldular, bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadılar. Bugün de bizler sınıfımızın mücadelesinde yerimizi almış durumdayız.
Ekseriyetimiz grev ve direniş yaşamış ya da bir sendikal örgütlenmede bir araya gelmiş ya da bu tür mücadelelerin omuz omuza birleştirdiği işçileriz. Bu çalışmalar vesilesiyle kim olduğumuzu, hangi sınıfın unsuru olduğumuzu, haklarımızın ne olduğunu, ne için, nasıl mücadele etmemiz gerektiğini öğrendik ve öğrenmeye devam ediyoruz. Bu tanışıklık bizlere nasıl bir sınıf olduğumuzu, 15-16 Haziran’ı, 1 Mayıs’ı, 8 Mart’ı, mücadele geleneğimizi öğretti. UİD-DER’in taşımaya, yaşatmaya ve gelecek kuşaklara aktarmaya var gücüyle çalıştığı mücadele geleneği bizlerin sıradan işçiler değil, kendine güvenen, neyi niçin, nasıl yapması gerektiğini bilen örgütlü içiler olmamızı sağladı. Bu en başta bize ve çevremizdeki mücadeleci unsurlara güven veriyor. Bu sayede birçok işin altından kalkabiliyoruz.
UİD-DER in 13. kuruluş yıl dönümünü kutluyor, bu mücadele örgütünü var eden, bu günlere taşınmasına emek vermiş herkese sonsuz teşekkür ediyoruz.
Gelenekten Öğreniyoruz Geleceğe Taşıyoruz!
UİD-DER’li bir grup genç
12eymit.jpg [2]
Merhaba dostlar, bu mektubu UİD-DER’li bir grup genç olarak yazıyoruz. Aramızda öğrenciler, genç işçiler ve işsizler var. Bildiğiniz gibi bu yıl 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi’nin 49. yıldönümü. 15-16 Haziran direnişi yarattığı toplumsal hava ve kitleselliği açısından Türkiye emek tarihinde kolay kolay unutulmayacak derin izler bırakmıştır. Elbette bu şanlı direniş son olmayacaktır. Böyle diyoruz çünkü bu düzenin böyle gitmeyeceğini, sömürünün elbet bir gün biteceğini biliyoruz. Düşlediğimiz sınıfsız, sömürüsüz, savaşsız bir dünyanın hayalden ibaret olmadığını biliyoruz. Çünkü bizlere mücadele tarihimizi öğreten, umut aşılayan bir mücadele okulumuz var, UİD-DER var. 2006 yılında 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin yıldönümünde kurulan UİD-DER, bu yıl 13. mücadele yılının haklı gururunu ve heyecanını yaşıyor. UİD-DER; bünyesinde geçmişten bugüne işçi sınıfının deneyimlerini barındıran, geçmişle bugünü birleştiren bir mücadele örgütü. Bu sayede hem mücadeleye yeni katılan işçilere hem de gelecekte işçi olacak genç insanlara kendi sınıfını tanımasını ve sınıf çıkarlarına göre hareket etmesini öğretiyor.
Kapitalist kâr düzeni işçi sınıfının gençlerine insanca bir yaşam vaat etmiyor, edemez! Ancak kan emici egemenler, sömürü düzenlerinin devamlılığı için bu gerçeği görmemizi istemiyorlar. Tozpembe hayaller kurduruyor, yalan üreten makineleriyle gözlerimizi bağlıyorlar. Dünya ezelden beri böyleymiş gibi gösterip, başka bir dünyanın mümkün olmadığına inandırıyorlar. Ancak bizler, UİD-DER’in mücadele okulunda sınıfımızın gerçeklerini öğreniyoruz ve başka bir dünyanın mümkün olduğuna yürekten inanıyoruz. Kapitalist düzenin dayattığı geleceksizliğe karşı tüm insanlığın kurtuluşu için mücadele ediyoruz.
Ekonomik krizin her geçen gün daha derinden hissedildiği, işsizliğin ve yoksulluğun giderek arttığı bu dönemde, umutsuzluk ve karamsarlık da artıyor. Gencecik insanlarımız bir çıkış yolu bulamadıkları için canına kıyıyor. Yitip giden her can, öfkemizi, bu akıldışı düzene isyanımızı biraz daha biliyor. Bizler bu sömürü düzeninin çarkları arasında yitip gitmek istemiyoruz, boş avuntularla bir ömrü tüketmek istemiyoruz!
İnsanın insanca yaşadığı, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya için verilen mücadele çoğu zaman bir bayrak yarışına benzetilir. Mücadele örgütümüz UİD-DER de işçi sınıfının mücadele geleneğine sahip çıkıyor ve biz gençlere sınıfımızın geçmişini, geleneğini aktarıyor. İşçi sınıfının gençleri olarak henüz çok yıpranmamış genç ellerimizle tuttuğumuz bu bayrağı geleceğe taşımak, genç yüreklerimizi kavganın ateşine atmak boynumuzun borcudur. Mücadele örgütümüz UİD-DER’e sahip çıkalım, büyütelim! Mücadele dolu nice yıllara!
On Üç Yıl Önce UİD-DER’li Genç İşçiler
Esenyurt’tan bir grup işçi
Selam dostlar, bizler çeşitli fabrikalarda çalışan UİD-DER’li işçileriz. UİD-DER’in kurulmasından bu zamana 13 yıl geçti. 13 yıl önce bizler genç işçilerdik. Derneğimiz 2006’da açıldığında hepimiz çok heyecanlı ve duygu doluyduk. Yüzlerce insanı açılış etkinliğimize davet etmiştik. Gelen işçi arkadaşlarımız bizlere “emeğinize sağlık, çok anlamlı bir etkinliğe çağırdınız” diye teşekkür etmişlerdi. UİD-DER, işçi sınıfının kendi sorunlarına nasıl bakması gerektiğini öğretiyor. Geçmiş işçi kuşaklarının mücadele deneyimlerini yeni işçi kuşaklarına anlatıyor, geleneği geleceğe taşıyor. 15-16 Haziran direnişiyle Türkiye’de işçi sınıfı mücadele ruhunu ve gücünü koymuştur ortaya. Bu nedenle derneğimiz 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişinin yıl dönümünde açıldı.
Bizler UİD-DER’li işçiler olduğumuz için çok şanslıyız. UİD-DER’i grevler ve direnişler yaşamış mücadeleci işçiler kurdu. Derneğimizin kuruluşunda kadın işçilerin emeği çok büyüktür. Emekçi kadınlar, “mücadelede öne!” diye yola çıktılar. İşçi sınıfının kadınlarını mücadeleyle tanıştırmak için gece gündüz çalıştılar. Bizler kadınıyla erkeğiyle UİD-DER’in işçi disiplini ve terbiyesiyle fabrikalarda çalışmaya devam ediyoruz. Derneğimizin mücadele deneyimleri bizleri bilinçli birer işçi haline getirdi. Öğrendiklerimizi işçi kardeşlerimize anlattık ve anlatmaya devam ediyoruz. UİD-DER’le tanışmalarına vesile oluyoruz. UİD-DER yürüyor, mücadeleyi büyütüyor. Bizler bu vahşi kapitalizmi istemiyoruz. UİD-DER ile birlikte kavgaya nefer olduk. Bizlerin yüreklerine mücadele tohumları ektiler bizler de bizden sonrakilerin yüreklerine tohumlar ekmeliyiz. UİD-DER yürüyor mücadele büyüyor!