3. havalimanı inşaatında çalışan binlerce işçi, kötü çalışma koşulları ve iş kazaları nedeniyle 14 Eylülde iş bırakmışlardı. Yatakhaneleri tahtakuruları doluydu ve yemekleri de kurtluydu. İktidarın sürekli “dış mihrakların” kıskandığını iddia ettiği 3. havalimanında işçiler, adeta kölelik koşullarında çalışıyorlardı.
İSİG Meclisi’nin 3. havalimanı inşaatında tespit edebildiği iş cinayeti sayısı en az 37. Bu sayının kat be kat fazla olduğu düşünülüyor. Cumhuriyet’in geçtiğimiz aylarda yaptığı habere göre bu sayı 400 civarındadır. Her gün iş kazası korkusuyla çalışan işçilere bir de inşaatın 29 Ekime yetişmesi için sürekli baskı yapılıyor. Hatta işçilere “29 Ekim’e kadar ölseniz de burası bitecek” deniyor.
İşçiler bu koşullar ve baskılar sonucunda 14 Eylül Cuma günü 15 maddelik bir talep listesiyle iş durdurma eylemi yaptılar. Talepleri sadece insani koşulların sağlanması ve alamadıkları maaşlarının ödenmesinden ibaretti ama gece saat 3’te yatakhanelere baskın yapılarak 500’den fazla işçi gözaltına alındı. Beş gün sonra yani 19 Eylülde işçilerin 24’ü tutuklandı. Adalet tahtakurularının, iş kazalarında ölen işçilerin, kötü yemeklerin ve ödenmeyen maaşların hesabını sormak yerine işçileri gözaltına aldı ve tutukladı.
24 işçinin Tutuklanmasına sebep olan talepler şunlardı:
- Habersiz şekilde işten atılanlar işe iade edilsin.
- Servis sorunu çözülsün.
- Yatakhane, lavabo, banyo temizlikleri düzenli olarak yapılsın, tahtakurusu sorunu çözülsün.
- Maaşların tamamı hesaba yatırılsın, elden maaş ödemesi yapılmasın.
- Geçmişe dönük ödenmeyen ücretler ödensin.
- 6 aydır maaşları yatırılmayan işçilerin ödemeleri yapılsın.
- İş cinayetleri çözülsün.
- Revir personeli işçilerle ilgilensin, gerekli sağlık malzemelerinin temini sağlansın, işçilere dönük aşağılayıcı muamele engellensin.
- İşçi ve formenler aynı yemekhanede yemek yesin.
- Sorunlara sebep olan İGA yetkilileri görevden alınsın.
- Bayram ikramiyesi verilsin.
- Azerbaycanlı işçilerin bulunduğu ekibin başı Selim Öztürk, yarattığı mağduriyet dolayısıyla işten atılsın.
- İşçi kıyafetleri verilsin.
- Serviste geçen süre mesai olarak verilsin.
- Bu taleplerin kabul edildiği basın karşısında okunsun.
Bu asgari talepler karşısında işçilere reva görülen tazyikli su ve gözaltılar oldu. Bu taleplerin dile getirildiği günden sonra iki iş kazası daha yaşandı ve toplamda 1’i ağır 3 işçi yaralandı. İşçileri bu kölelik koşullarında çalıştıran ve asgari isteklerini bile karşılamayan patronların kılına bile zarar gelmezken, işçiler kötü koşullarda çalışmaya ve iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Her şey açık ve net: Biz işçiler birlik olursak her şeyiz, olmazsak hiçbir şey!