2017 1 Mayıs’ını Gebze’de kutladık. Derneğimiz UİD-DER her zamanki gibi disiplinli, heyecanlı, coşkulu bir kortejle alandaydı. Taleplerimizi hep bir ağızdan haykırdık. OHAL’e, tek adam rejimine, baskı ve yasaklara hayır dedik. Kıdem tazminatı gaspına hayır dedik. Günün anlam ve önemine yakışır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık. UİD-DER ile 1 Mayıs coşkusunu yaşadığım için hem onur hem de gurur duydum.
Bu 1 Mayıs’a oğlumla birlikte katıldık. O da merakla mitingi, katılanları, kortejimizi izledi. Sonrasında oğluma “nasıl geçti” diye sorduğumda o da bana duygularını okulda işledikleri bir konuyu örnek vererek anlattı. Konu şuydu: Uçurtma uçurmak için uygun bir yer olmalı. Çocuklar eğlenerek, koşarak, özgürce uçurtma uçurabilmeliler. Sağa sola takılmadan alabildiğine gökyüzüne çıkabilmeliler. Bir de uçurtmanın renkleri de önemli tabi. Bir çocuk uçurtmayı yaparken ne kadar çok renk kullanıyorsa o çocuk o kadar dışa dönük olur, herhangi bir problemle karşılaştığında üstesinden gelebilir. Ama en önemlisi uçurtmayı okuldaki ve mahalledeki arkadaşlarınla uçurabilmektir.
Oğlumun verdiği örnekte olduğu gibi biz işçiler alanlarda, meydanlarda olmalıyız. Özgürce, korkmadan haklarımız için örgütlenmeli, ekonomik ve siyasal taleplerimizi haykırmalıyız. İşçi sınıfının dili, dini, rengi yoktur. Dünyada bütün işçilerin sorunu aynıdır. Örgütlü olmaktan, birlik olmaktan başka seçeneğimiz yok. Ancak birlik olursak var olabiliriz, haklarımızı koruruz, geliştirebiliriz.
Yaşasın işçilerin uluslararası birlik mücadele ve dayanışması.