Merhaba dostlar. Ben bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Her yerde olduğu gibi benim çalıştığım işyerinde de ağır koşullar, yoğun baskılar söz konusu. Çalıştığım firma iki bölümden oluşuyor; penye ve kot bölümü. Bu fabrikada önceden cumartesileri çalışma yokmuş. Şu anda kot bölümünde günde 10 saat çalışma var, cumartesileri de dâhil. Patron, benim çalıştığım penye bölümünde de fazla mesai yapılacak diyerek cumartesileri çalışmamızı istiyor. Aylar önce kot bölümünü, fazla mesai diyerek cumartesileri de çalıştırmaya başlamışlar. Şimdi ise cumartesi mesaileri “normal çalışma” olarak zorunlu hale getirilmiş. Penyedeki işçiler olarak kot bölümündeki arkadaşlar gibi aynı sorunla karşılaşacağımızı düşündüğümüz için, bunu engellemek amacıyla yarım saat iş durdurduk. Yarım saatlik iş durdurma eylemiyle cumartesi çalışmaları engellendi mi? Evet. Bazı işçi arkadaşların “patron pes etmez, bizler pes etmek zorunda kalırız” demesine rağmen patron mesaileri normale döndürmek zorunda kaldı.
Ama işyerinde baskılar ve akşamki fazla mesailer de iyice artı. Patron yarım saatlik iş durdurma eyleminde “bunun hesabını vereceksiniz” demişti. Şimdi yarım saatin hesabını soruyor. Patronlar her dakikanın hesabını yaparken biz işçiler neyi bekliyoruz? Patronlar kârlarına kâr katmak için her an hareket halindeler. Her gün işsizler ordusuna yüzlerce işçi katılıyor. Hayatımızı patronları beslemek için çürütüyoruz. Neredeyse kendi hayatımızın hiç önemi yok. Aldığımız iki kuruş için onların tüm baskılarına buyun eğiyoruz. Oysa onları var eden bizleriz. Üreten ve yaratan biziz, el koyan onlar. Bizler üretmezsek, yaratmazsak onlar hiçbir şey yapamaz. Peki, biz bu kadar güçlüyken neden bizleri istedikleri gibi sömürmelerine izin veriyoruz? Çünkü örgütlenmiyoruz, gücümüze güvenmiyoruz. Oysa bizler bu dünyayı nasırlı ellerimizle var edenleriz. Ve ancak birbirimize güvenip bu nasırlı elleri birleştirdiğimizde patronlar bizlerden korkar. Yarım saat iş durdurmamız bile patronu çileden çıkardı, ama geri adım attı. Şimdi üzerimize saldırıyor. Patronun saldırısını geri püskürtmek için daha fazla birleşmeliyiz. Bu sefer yarım saat değil baskılar son bulana dek üretimi durdurmalıyız.