İzmir’de Genel-İş üyesi binlerce belediye işçisi, AKP hükümetinin “taşerona kadro düzenlemesi”ne dair yaptığı açıklamaları, kadro hakkının genişletilmesi talebiyle yarım gün iş bırakarak protesto etti. Öğleden sonra iş bırakan binlerce işçi, İzmir Cumhuriyet Meydanında toplanarak basın açıklaması gerçekleştirdi. DİSK/Genel-İş tarafından gerçekleştirilen eyleme, DİSK Ege Bölge Temsilcisi, DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri, şube yöneticileri ve üye işçiler katıldı.
Basın açıklamasında konuşan Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, 500 bin belediye işçisine kadro verilmediğini, işçilerin kamu istihdamının güvencesi dışına atılarak güvencesizliğe mahkûm edildiğini ifade etti. Çalışkan, “belediye hizmetlerinde çalışan taşeron şirket işçilerine kadro değil belediye işverenlerinin insafına göre belediye şirketlerinde istihdam kapısı aralanmaktadır” dedi.
İşçilerin güvenceli kamu istihdamı beklentisinin boşa çıkarıldığını söyleyen Çalışkan, “2002 Ocak ayında çıkarılan Kamu İhale Kanunu öncesinde belediyeler belediye şirketleri yoluyla ihtiyaç duydukları personeli zaten istihdam edebiliyorlardı. AKP Hükümetleri hem şirket kurmayı imkânsızlaştırarak hem de kamu ihale mevzuatı silahıyla belediye istihdamını taşeron şirket istihdamına dönüştürdü ve güvencesiz çalışma koşullarını daha da derinleştirdi” dedi.
Remzi Çalışkan, başından beri, belediye şirketlerinde çalışanlar dâhil olmak üzere taşeron şirketlerde çalışan işçilerin 657/4-d kapsamında istihdam edilmesini savunduklarını vurguladı. Hükümetin yaptığı açıklamalar dikkatle incelediğinde, sadece merkezi idarelerdeki işçilere kadro verileceğine; belediye ve iş özel idarelerinde çalışan işçilerin kadrosuz bırakıldığına ve kamu iktisadi teşekküllerinde (KİT) çalışan taşeron işçilere ise düzenlemede hiç yer verilmediğine dikkat çekti. Düzenlemenin bu şekilde yasalaşması halinde Anayasa’nın eşitlik ilkesinin göz ardı edileceğini belirtti.
Sürecin açık ve şeffaf yürütülmesi gerektiğini ifade eden Çalışkan, işçi konfederasyonları temsilcilerinin değerlendirme ve kadroya alma sürecine dâhil edilmesi gerektiğini söyledi ve kadro işlemleri için komisyon kurulmasını talep etti.
Açıklama şu sözlerle sona erdi: “Anayasal bir ilke olan eşitlik ilkesi gereği taşeron şirketlerde kamu hizmetlerinde çalışan tüm işçilere aynı kapsamda kadro verilmesini talep ediyoruz. Bu yapılmazsa bize kamudaki taşeron işçiler arasında neden ayrım yapıldığını sorgulamak kalır.”